Serbest meslekte KDV istirabi israrla sürdürülüyor
DÜNYA
GAZETESI / 6.12.2016
Serbest
meslek kazanci, serbest meslek faaliyetlerinden elde olunan kazançtir. Serbest
meslek faaliyeti ise, sermayeden ziyade sahsi mesaiye, ilmi veya mesleki
bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan islerin isverene tabi
olmaksizin sahsi sorumluluk altinda kendi nam ve hesabina yapilmasidir. Bu
faaliyet, vekâlet, eser veya danismanlik sözlesmesine yahut elverisli bir
sözlesmeye (ki bu sözlesme karma veya atipik bir sözlesme de olabilir) dayali
olarak, belli bir edim seklinde yapilabilecegi gibi, danismanlik gibi
süreklilik de arz edebilir. .
Serbest
meslek hizmetinin verilmesi karsiliginda elde edilen kazanç Gelir Vergisi
Kanunu’na (GVK) tabi olmaktan baska, bu hizmet karsiliginda alinan bedeller de
Katma Deger Vergisi Kanunu’na (KDVK) da tabidir. GVK kazancin
vergilendirilmesini “fiilen elde etme” kosuluna baglamistir. Buna karsilik KDVK
hizmet sunumlarinda verginin dogumunu, hizmetin ifa edilmis olmasina
baglamistir.
Iki kanunun
vergiyi doguran olayi, ayni hizmette ayni kisi için farkli esaslara baglamasi
uygulamada zaman zaman duraksamalara ve ihtilaflara yol açmaktadir. Söyle ki;
özellikle yillik sözlesme ile defter tutmayi ve mali tablolar ile döneme ait
beyannameleri hazirlamayi belli bir bedelle (aylik taksitler halinde oniki
taksitte) üstlenen serbest meslek erbabinin bazi aylar ücretini tahsil
edememesine ragmen, o aylarda da hizmetin verildigi gerekçesi ile KDV ödemeleri
istenilmekte, ödemeyenler hakkinda da cezali tarhiyatlar yapilmaktadir.
Bu sorunu
ilk dile getirdigimde yil 2000 idi. Benden önce de sonra da pek çok kisi yazdi,
konu pek çok yargi kararina konu oldu. Oysa bir torba kanuna konulacak bir
hükümle kolaylikla çözülebilecek bu sorun hala devam ediyor. KDVK md. 4’e,
“Hizmetin serbest meslek erbabi tarafindan dönemsel olarak sunuldugu hallerde
vergi, ilgili dönem ücretinin tahsil tarihinde dogar” seklinde bir fikra
eklenmesi sorunu çözecektir.
Bence en
dogru çözüm budur. Çünkü, Iki kanun arasindaki vergiyi doguran olay
belirlemesinin farkliligindan kaynaklanan bu uyumsuzlugu giderecek hareket
noktasinin, yine bu kanunlardan birine göre belirlenmesi gerekir. Bizce burada
hareket noktasinin GVK olmasi gerekir. Zira KDVK serbest meslek hizmetinin
ifasini konusuna dâhil etmekle birlikte, serbest meslegin, serbest meslek
erbabinin ve serbest meslek hizmetinin tanimini yapmamis, bu konularda Gelir
vergisine atif yapmistir. Dolayisiyla hareket noktasinin GVK gerekir.
Öte yandan
KDVK, öz ve ekonomik gerçeklik kadar, sekle de önem veren bir kanundur. Nitekim
üstlenilen katma deger vergisinin indirim konusu yapilmasi, saglikli belgede
gösterilmesi (hatta bu da yeterli degildir. Belgenin de deftere kaydedilmis
olmasi gerekir) kosuluna baglanmistir. KDV’nin hesaplanmasi da, belgenin
varligina baglidir. Zaten belge yoksa, katma deger vergisinin yayililik
özelligi ve indirim mekanizmasi çalismaz. O halde serbest meslek erbabinda KDV
hesaplanabilmesi, müsterisinde de bu verginin indirim mekanizmasi içerisinde
degerlendirilebilmesi için, belgenin düzenlenmis olmasi gerekir. Bu durumda
cevabi aranmasi gereken soru, meslek erbabinin belge düzenleme zorunlulugunun
ne zaman dogdugudur.
Serbest meslek erbabinin belgesi, serbest meslek makbuzudur. Bu belge, tahakkuk
ilkesinin bir eseri olan fatura’da farkli bir nitelige sahiptir ve adi gibi
sadece bir makbuz’dur. Makbuz ise, bedel tahsil edildiginde düzenlenir. Bir
baska anlatimla serbest meslek erbabi, bu makbuzu, gelir vergisi açisindan
vergiyi doguran olay gerçeklestiginde, tahsil esasinda geliri elde ettiginde
düzenlemek durumundadir. Dolayisiyla serbest meslek erbabi, hizmetini ifa etmis
olmasina ragmen, gelirini (hizmetinin bedelini) elde etmedi ise, makbuz
düzenlemek zorunlulugu yoktur.
Netice
olarak, serbest meslek makbuzunun yoklugu ve düzenleme zorunlulugunun
bulunmadigi hallerde, katma deger vergisi de dogmaz.
Bu görüs,
saglikli bir belge düzeninin kurulmasi açisindan da yerindedir. Zira bedel
tahsil edilmeden KDV’nin dogacagi kabul edilirse, KDV’nin belgesiz beyan
edilmesi gerekecek, müsteri tarafindan indirim konusu yapilamayacak, serbest meslek
erbabinin KDV beyannamesi ile geçici tir. Bu noktada serbest meslek erbabi
belge düzenleyip müsterisinin defterine de isleyemez. Çünkü böyle bir durumda
alacagi için icrai takip ve tahsil yetenegini kaybeder. Ileride tahsilat
yapildiginda belgenin KDV’siz düzenlenecegi görüsü de savunulamaz. Çünkü bu
durumda da müsteri söz konusu vergiyi indirim konusu yapamaz. Ayrica belge
düzenlenmesi ile birlikte stopaj sorunu da dogar.
Öte yandan
idare de, bilincinde oldugu bu sorunu, çözümün ancak kanunla giderilebilecek
olmasi dolayisiyla, kendince garip ve VUK ile bagdastirilmasi zor bir sekilde
çözmeye çalismaktadir. Nasil mi? O da gelecek yazimizda.