BIRINCI TEMETTÜ ZORUNLU MU ?
(19.5.2015 tarihli DÜNYA
Gazetesinde yayimlanmistir)
Birinci
temettünün dagitiminin zorunlu olup olmadigini daha önce 11 Ocak 2007 tarihli
DÜNYA gazetesinde yazmistim. Ancak o günden bu güne Ticaret Kanununun (TTK) da
degismis olmasi sebebiyle yeni Kanun açisindan bir degisikligin olup olmadigina
iliskin çok sayida soru ile karsilasiyorum. Konu, kâr dagitimina bagli stopaj
açisindan önem tasimaktadir. Çünkü 1. temettünün dagitilmasi zorunlu oldugu
kabul edilirse, mali idare dagitilsin dagitilmasin, dagitilmis gibi stopaji
talep edebilecektir.
Eski TTK’nin 466/2.
maddesinin 2. tertip Kanuni Yedek Akçeleri düzenleyen 3. bent hükmü bu yedek
akçeyi, "safi kardan birinci fikrada
yazili yedek akçeden baska pay sahipleri için % 5 kar payi ayrildiktan sonra,
pay sahipleri ile kâra istirak eden diger kimselere dagitilmasi
kararlastirilmis olan kismin onda biri" seklinde düzenlemisti. Bu düzenleme uygulamada,
1. Tertip Kanuni Yedek Akçe ayirimindan sonra, pay sahiplerine % 5 kar payi
verilmesinin, Genel Kurulun dahi tasarruf edemeyecegi bir "Kanuni
Zorunluluk" olup olmadigi noktasinda duraksamalara yol açmisti.
Yazimizda
bu soruya olumlu yanit verilmesinin mümkün olmadigini yazmistik. Kisaca
özetleyelim. Yazimizda, bu bent hükmünün,
kar payinin "ayrilmasindan" söz ettigini, bu kavramin ise,
"ödeme" kavramindan farkli bir anlam içerdigini, hükmün kaynagi olan
Isviçre Borçlar Kanununun 671/2. maddesinde, "ödendikten sonra"
ibaresi kullanildigini belirterek, söyle devam etmistik. “Fark, anilan hükmün
uygulanmasi açisindan önemlidir. Çünki Kanunumuza göre, pay sahiplerine her
hangi bir ödeme yapilmadan, hesaben % 5 kar payi ayirarak, ikinci yedek akçenin
miktari saptanabilecek ve ayirim gerçeklestirilebilecektir. Isviçre'de ise,
ikinci ayirimin yapilabilmesi, % 5'in ödenmesine baglidir(1). Nitekim Eski
Kanuna iliskin doktrinde de ARSLANLI, konumuza iliskin olarak, "ikinci
tahsisin yapilabilmesi için hissedarlara % 5 kâr payinin usulü dairesinde
ayrilmis olmasi gerekirse de, ayrilan temettünün o yil içinde tediyesi sart
degildir" demektedir(2). BIRSEL ise, "genel kurul açikça birinci kar
payinin ertelenmesine karar vermedikçe, bu kismin yillik kârin ait oldugu
bilanço devresini takip eden is yili içinde pay sahiplerine ödenmesi gerekir"
demek suretiyle, birinci kâr payinin fiilen ödenmeyebilecegini kabul etmektedir(3).
Ancak burada, Doktrinde, aksi görüsü savunan yazarlarin da var oldugunu belirtmeliyim(4). Yargitay
ise Kararlarini “sirketin gelisimi, düzenli pay dagitmaya yönelik olmasi, ana
sözlesme ve iyiniyet kurallarina aykiri olmamasi, sirketin objektif ilkelerine
aykiri olmamasi gibi bazi kosullarla, genel kurulun bu kisim üzerinde de
tasarrufta bulunabilecegi” yönünde olusturmustur. Yargitay 11. Hukuk Dairesi E.5897 K.321 sayi ve 22.1.1976 tarihli Kararinda, esas sözlesmede yer
alan % 5 oranindaki ilk kâr payinin da dagitilmayabilecegine hükmetmistir. Yargitay’in ayni Dairesi, E.2782 K.3425
sayi ve 4.6.1986 tarihli bir baska kararinda da, sirket maksadina faydali
ve afaki iyiniyet kurallarina aykiri olmamasi kosulu ile karin tamaminin
dagitilmayarak kanuni kesintilerden sonra fevkalade ihtiyatlara
ayrilabilecegine hükmetmistir(5).
Yeni
TTK’da ise 2. Tertip kanuni (genel) yedek akçeyi düzenleyen 519/2. maddenin c
bendi, “pay sahiplerine % 5 oraninda kâr
payi ödendikten sonra kârdan pay alacak kisilere dagitilacak toplam tutarin %
10’u” seklinde düzenlenmistir. Madde gerekçesinde ise “Madde 6762 sayili Kanunun 466. Maddesinden alinmistir. Ancak madde
ifadesi uygulamada yorum güçlükleri dogurdugundan kelime ve söz düzeninde
önemli degisiklikler yapilmis, ancak içerige temel olan düsünce ve hükümler
degistirilmemistir.” denilmistir.
Eski
maddenin temel düsüncesi ve hükümlerinin yeni madde de aynen korundugu
gerekçede belirtildigine göre, 1. Temettü dagitiminin zorunlu olmadigina
iliskin görüsümüzün de muhafazasi gerekmektedir. Nitekim bu konuda Ticaret
Hukuku doktrinine baktigimizda da ayni sonuca variyoruz. Yeni maddede
“”dagitildiktan” ibaresinin “ödendikten” seklinde degistirilmis olmasi da
gerekçe karsisinda fazla bir anlam ifade etmemektedir. Nitekim yazarlarin konuyu
eski kanundaki “ayrilmadikça” ifadesi ile izah etmeye devam ettikleri
görülmektedir(6). Ancak aksi görüste yine hiç süphesiz mevcuttur(7).
Öte
yandan, yeni TTK’nin 511. maddesinde yönetim kurulu üyelerine kazanç payi
verilmesi, 1. temettünün dagitilmasi zorunluluguna baglanmistir. Eger 1.
Temettünün dagitimi zorunlu olsaydi, bu kosul öngörülmezdi.
Nitekim yeni TTK zamaninda
alinmis ve yillik kârinin tamaminin dagitilmayarak yedek akçeye eklenmesine
iliskin bir genel kurul karari aleyhine açilmis iptal davasini, “azlik payi sahibi davacinin kâr payindan
mahrum birakma amaci güdüldügünün ispatlanamadigi” gerekçesiyle reddeden
Yerel Mahkeme Kararini, Yargitay 11.
Hukuk Dairesi E.2014/16681 K.2015/2045 sayi ve 16.2.2015 tarihli karari ile
onamistir.
Ancak, her bir olay bazinda
konunun degerlendirilmesi açisindan, Kanun hükümlerinin yorumundan baska ana
sözlesme hükümleri ve oradaki kavramlar da degerlendirilmelidir. Örnegin ana
sözlesmede % 5 oranindaki ilk kar payinin dagitilmasi zorunlu kilinmis
olabilir. Öte yandan kâr dagitmama yönündeki genel kurul kararlarinin afaki iyi
niyet kurallari ile bagdasmasi ve küçük ortagi izrar etmek gibi bir gayeye
yönelik olmamasi gerektigi de unutulmamalidir. Ancak bu gibi durumlarda dahi,
hiç kâr dagitmama yönünde alinacak bir genel kurul karari, bir iptal davasina ve
kararina konu edilmedikçe muteberligini koruyacaktir. Muteber bir karara
ragmen, kâr dagitilmasi ise mümkün degildir.
Netice
olarak, Ticaret Kanunu hükümlerinden harekete 1. temettünün zorunlu bir
dagitimi olusturdugunu ve dagitilmasa bile stopajinin aranabilecegini söylemek mümkün
degildir.
(1)
Tekinalp, Ünal., Anonim Ortakligin Bilançosu ve Yedek Akçeleri, 2. basi,
Istanbul 1979, sh:312
(2)
Arslanli, Halil., Anonim Sirketler, IV-V. Kisim, Istanbul 1961, sh:95
(3)
Birsel, Mahmut , Anonim Sirketler Hukukunda Kâr Kavrami, Izmir 1973, sh:54
(4)
Domaniç, Hayri. Age. sh:1526-1527; Karayalçin, Yasar., Bilanço Hukuku,
Ankara 1979, sh:83 (Ancak Yazar, ilk kar payi dagitimini zorunlu görmekle birlikte,
ana sözlesmeye konulacak bir hükümle bu zorunlulugun berteraf edilebilecegi
kanaatindedir).
(5)
Kararlar için :Eris, Gönen., Türk Ticaret Kanunu, c:1 (Ticari Isletmeler
ve Ticaret Sirketleri), Ankara 1987, sh:1330 ve sf: 1335
(6)
Örnek olarak: Hasan Pulasli, Sirketler Hukuku Serhi, 2. Basi, c:2 Ankara
2014 sf:1414; Hayri Bozgeyik / Sami Karahan, Sirketler Hukuku, Ankara 2012, sf:
606
(7) Soner Altas, “Anonim Ve Limited Sirketlerde Birinci Temettünün Ödenmesi Zorunlu Mudur?”
Mali Çözüm Dergisi s: 9-10/2013 sf:119 vd.