KÂR DAGITIMI STOPAJI VE ZAMANASIMI ILISKISI

07.05.2019 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 2322 görüntülenme YAZDIR

KÂR DAGITIMI STOPAJI VE ZAMANASIMI  ILISKISI

Dr. A. Bumin DOGRUSÖZ

Dünya Gazetesi /7.5.2019

            193 sayili Gelir Vergisi Kanununun stopaji düzenleyen 94'üncü maddesinde ticaret sirketlerinin madde bentlerinde sayilan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptiklari sirada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben stopaj yapmaya mecbur olduklari belirtilmis ve bu bentler arasindaki 6'nci bendin (b-i) alt bendinde tam mükellef kurumlar tarafindan; tam mükellef gerçek kisilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dagitilan, 75'inci maddenin ikinci fikrasinin (1), (2) ve (3) numarali bentlerinde yazili kâr paylarindan stopaj yapilacagi hüküm altina alinmistir.

            Sermaye sirketlerinde kâr dagitimi genel kurul veya ortaklar kurulu karari ile yapilabilir. Kâr dagitim zamani ise genel kurul kararinda gösterilebilecegi gibi dagitim zamanini belirleme yetkisi yil asilmamak üzere yönetim organina da birakilabilir. Kâr dagitiminin defaten veya taksitler halinde yapilmasi mümkündür. 

Stopaj yapma yükümlülügünün dogumu, kârin nakden veya hesaben dagitim anidir.  Dolayisiyla burada tarh zamanasimi süreside dagitimi izleyen yil basindan itibaren bes yildir. (Vergi Usul Kanunu md.114).

Buraya kadar söylediklerimiz sirketlerin bilançolarina göre olusan ve resmi olarak genel kurul karari ile dagittiklari kâr paylari içindir.

Buna karsilik bazen sirketlerin hesaplarinda gözükmeyen ve vergi idaresi tarafindan kabul edilen gayri-resmi kârlari da ortaya çikabilmektedir. Bunun birçok sebebi olabilir. Örnegin kayit disi, belgesiz satislarin saptanmasi, sahte veya yaniltici belgeye dayali gider kayitlari, bazi giderlerin kabul edilmeyerek reddedilmesi, ayrilan süpheli alacak karsiliginin kabul edilmemesi, kur farki giderinin reddedilmesi, gider yazilan örtülü sermaye faizinin temettü kabul edilmesi,  transfer fiyatlandirmasi yoluyla örtülü kazanç dagitilan tutarin temettü kabul edilmesi gibi pek çok örnek burada gösterilebilir.

Bunlarin bazilarinda örnegin bazi giderlerin kabul edilmeyerek reddedilmesi, ayrilan süpheli alacak karsiliginin kabul edilmemesi, kur farki giderinin reddedilmesi gibi durumlarda, bize göre ortaga aktarilan bir tutardan söz edilemez. Bu gibi hallerde vergi ve dagitilabilir kâr rakami degismekle birlikte ortaya çikan kâr sirket içerisinde mevcut oldugu için, ancak genel kurul karari ile dagitilabilir.

Buna karsilik giderlerin sisirilmesi, sahte veya yaniltici belge yolu ile giderlerin artirilmasi, alim olmadigi halde alim yapilmis gibi kayit olusturulmasi hallerinde ise açiga çikan kazancin ortaklara gizlice aktarildigini kabul etmek mümkündür.

Bu gibi hallerin tümünde idari anlayis, ortaga örtülü olarak, bir baska deyisle stopajdan kaçinilarak kâr dagitimi yapildigi seklindedir. Bu anlayis saydigimiz örneklerin tümü için bence dogru kabul edilemezse ve tartisilabilir nitelikteysede bu yazimizda incelemek istedigimiz konu bu degildir.

Burada, idari anlayista dagitildigi kabul edilen kâr payi için stopaj tarh zamanasiminin süresinin baslangicini tartismak istiyoruz. Örnegin bir sirkete 2013 yili için cezali kurumlar vergisi ve cezali stopaj tarhiyati yapilsa ve ihbarnameler 2019 yilinda teblig edilse, kurumlar vergisi açisindan tarhiyatin zamanasimina ugradigi söylenebilirken, ayni sav stopaj tarhiyati için de söylenebilir mi?

Bu konu yargi kararlarin da tartismalidir. Danistay 4. Dairesi bir davada, finansman giderlerinde netlestirme yapan ve dolayisiyla finansman giderlerini finansman gelirleri fazlaligi dolayisiyla zamanin mevzuatina göre kisitlamaya tabi tutmayan bir sirkete yapilan cezali kurumlar ve cezali stopaj tarhiyatlari aleyhine açilan davada, zamanasimi dolayisiyla kurumlar vergisi tarhiyati yapilamiyorsa, ayni sebeple stopaj tarhiyatinin da yapilamayacagina karar vermistir. Yani Daireye göre, stopaj tarhiyatina sebep gösterilen fiilin islendigi yil basindan itibaren zamanasimi süresi islemeye baslayacaktir (E.2008/5999 K.2009/6397 T.8.12.2009; Bu karar aleyhine yapilan karar düzeltme basvurusu da E.2010/4756 K.2013/1271 sayi ve 14.3.2013 tarihli Karar le reddedilmistir).

Buna karsilik Danistay 3. Dairesi, stopajla ilgili olarak kayit disi birakilan kurum kazancinin dogdugu dönemden bagimsiz olarak degerlendirilmesinin gerektigi, sirketlerde dagitilabilir kârin kurumlar vergisi beyan dönemi olan dördüncü ay itibariyle ortaya çiktigi, davaci sirketin yetkili organlarinca alinmis herhangi bir kâr dagitim karari bulunmasa dahi, beyan disi birakilan ticari kârin ortaklar tarafindan bu tarih itibariyle fiilen elde edildiginin kabulü gerektigi, sirket yetkililerince kâr dagitim karari alinmamakla birlikte kârin fiilen dagitilmasi durumunda da fiili ve ekonomik tasarruf meydana geldiginden, elde etme fiili dagitim tarihînde ortaya çikmis olacagi, bu nedenle zamanasimi dolayisiyla kurumlar vergisi tarhiyatinin yapilamadigi bir durumda bu tarhiyata sebep olabilecek olayi izleyen yili izleyen yil basindan itibaren zamanasimi süresinin hesaplanmasi gerektigine hükmetmistir (E.2015/5926 K.2017/3690 T.4.5.2017).

Bana göre; kurumlar vergisi tarhiyatina sebep olacak fiilin tarihinin de stopaj tarhiyatina esas alinmasi gerekir. Ticaret Kanununun resmi kâr dagitimlar için öngördügü dagitim sürecini ve yöntemini, gayri resmi kazanç dagitimina esas almak, özün önceligi ilkesine ters düser. Örnegin sahte veya yaniltici belgelerle giderlerini sisiren bir sirkette, bu giderler kadar para belge tarihi itibariyle isletmeden çekilmis kabul edilmelidir. Bu gibi durumlarda ertesi yilin nisan dönemi için yapilan tarhiyatlar da dönem itibariyle yanlistir. Hiçbir sirket sahte gider belgelerini defterine isleyip, açiga çikan kazanç fazlasinin dagitimini izleyen yilin nisanina birakmaz, hemen ortaklarina aktarir veya o tarih itibariyle kayit disi borçlarini kapatir yahut kayit disi alimlarinda kullanir.

Bu nedenle 4. Dairenin görüsü, bence vergilendirme ilkeleri açisindan daha tutarlidir. Ancak tabii ki dönem sonu islemlerinden kaynaklanan bazi haller özel durumlar gösterebilir. Bu nedenle her olayi belki kendi içinde degerlendirmek daha yerinde olacaktir.