Kâr paylarinin beyani ve istisna

15.03.2010 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 3677 görüntülenme YAZDIR

Kâr paylarinin beyani ve istisna
15 Mart 2010, A.Bumin DOGRUSÖZ

Mart ayi yillik gelir vergisi beyan dönemi. 2009 yilinda elde edilen gelirlere iliskin yillik gelir vergisi beyannamesinin verilmesi süresi 25 Mart Persembe aksami doluyor. Bu nedenle biz de bu yazimizda, yine beyani gereken gelirlerle ilgili bir konuyu, tam mükellef gerçek kisilerin sermaye sirketlerinden, bir baska deyisle anonim ve limitet sirketlerden elde ettikleri kâr paylarinin vergilendirilmesini ve bu konudaki istisnayi, biraz da gelen sorularin etkisi ile tekrar irdeleyelim istedik. 
Vergilendirme ve istisna uygulamasinda en önemli konu, 2009 yilinda sirketçe dagitilan kârin hangi yila ait kazançlardan oldugu noktasinda dügümlenmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 22/2. maddesine göre, tam mükellef kurumlardan elde edilen ve 75/2. maddesinin 1 – 3. bentlerinde yer alan kâr paylarinin yarisi gelir vergisinden istisna edilmistir. Bu düzenlemelere göre yarisi vergiden istisna olan kâr paylari anonim sirketlerde, hisse senedi veya ilmuhaber sahiplerine, menkul kiymete baglanmamis çiplak pay sahiplerine, kurucu senetlerine veya intifa senetlerine, yönetim kurulu baskan ve üyelerine ödenen kâr paylaridir.
Limitet sirketlerde istisnadan yararlanacak kâr paylari ise ortaklara ödenen kâr paylari ile organ sifatini haiz müdürlere ödenen kâr paylaridir. 
Söz konusu istisnaya tabi kâr paylari, -kural olarak – Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/1-6. maddesine göre dagitimda gelir vergisi stopajina tabidir. Bu nedenle istisnadan yararlanabilecek bu kâr paylari, stopaja tabi tutulmus sekilde elde edilecek kâr paylari olacaktir. 
Stopaja tabi tutularak elde edilen gelirlerin beyannameye aktarilmasinda kural, bu gelirlerin brüt olarak nazara alinmasidir. Net gelir üzerinden vergilendirme yapilmaz. Bu nedenle kâr payi elde edenlerin, istisna olan yari tutari hesaplamadan önce elde ettikleri kâr paylarini brütlestirmeleri, sonra yarisini alarak istisna ve vergiye tabi tutari hesaplamalari gerekmektedir. 
Söz konusu kâr paylarinin vergiye tabi olan yarisinin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 86. maddesinde yazili beyan sinirini asmasi halinde, bu vergiye tabi olan kismin tamaminin yillik beyanname ile beyan olunmasi gerekmektedir. Bu sinir 2009 yilinda elde edilecek gelirler için 220.000 TL’dir. Beyan edilen kâr paylari üzerinden hesaplanan yillik vergiden ise, stopajin yarisi degil, tamami mahsup edilecektir. 
Kâr payinin yillik beyanname konusu olup olmayacagi, ancak bu hesaplama ile mümkündür. Zira beyan sinirinin hesabinda istisna kisim, nazara alinmaz. 
Yukaridaki açiklamalarimiz, kurumlarin 2003 ve izleyen yillara ait kârlarini dagitmalari durumunda geçerlidir. Çünkü Gelir Vergisi Kanunu’nun 22. maddesinde yer alan istisna düzenlemesi, dagitilan kârin;
– 2002 veya önceki yillarda elde edilen istisna kazançlardan olmamasi,
– Kanunun geçici 61. maddesinde kapsaminda stopaja tabi yatirim indirimi istisnasindan kaynaklanmamasi sartlariyla uygulanmaktadir. 
Dagitilan kârin, 2002 ve öncesi istisna kazançlardan olmasi veya kanunun geçici 61. maddesi kapsaminda stopaja tabi yatirim indirimi istisnasindan kaynaklanmasi durumunda, aktardigimiz istisna uygulanmamaktadir. Zira bu kaynaklardan saglanan kazancin dagitimi dolayisiyla elde edilen kâr paylarinin beyan kurallari, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 62. maddesinde farkli olarak düzenlenmistir. Bu düzenlemeye göre, söz konusu kaynaklardan dagitilan ve elde edilen kâr paylarinin net tutarinin 1/9 fazlasinin yarisi vergiden istisna edilecektir. Dolayisiyla elde edilen kâr payinin 22.000 liralik beyan sinirini geçip geçmedigi, bu sekilde belirlenebilecektir. Sinirin asilmasi dolayisiyla yillik beyannamede bu kapsamda bir kâr payi gelirinin yer almasi halinde, bu gelire tekabül eden yillik vergiden, beyan olunan kâr payi tutarinin beste biri indirilecek, kalan vergi ödenecektir. 
Kurumlarin 1998 ve öncesine ait kârlarini dagitmalari halinde ise tam mükellef gerçek kisilerce elde edilen kâr paylari yillik beyannameye dahil edilmeyecektir. Bu kisma tekâbül eden kar payinin tamami, gelir vergisinin konusu disindadir. 
Kurumlarin 1998 sonrasina, ancak 2003 öncesine ait istisna disi kazançlarindan yapacaklari kâr dagitimlarinda uygulama ise 2003 sonrasi dönemlerle ilgili açiklamalarimiz dogrultusunda olacaktir. 
Bu belirlemelerin kâr payi elde edenlerce yapilmasi olanagi, özellikle halka açik anonim sirket ortaklari için pek kolay degildir. Kâr dagitimi yapan sirketlerin, her seyden önce dagittiklari kâr paylarinin kaynaklarini belirlemeleri, kâr dagitimi kararinin alindigi genel kurul kararinda belirtmeleri ve açiklamalari zorunludur.

15.03.2010 | Referans Gazetesi