BASİT
USULDE SON DURUM
Dr. A. Bumin DOĞRUSÖZ
DÜNYA Gazetesi/ 24.2.2022
7338
ve 7349 sayılı Kanunlarla Gelir Vergisi Kanununda basit usulle ilgili pek çok
değişiklik yapılınca, basit usulde vergilendirilenlerle ilgili olarak
uygulamada pek çok tereddüt oluşmuş durumda. Ben de konuyu bu yazımda özet
olarak toparlayayım istedim.
Her
şeyden önce basit usule tabi olmanın koşulları değişmemiştir. Genel ve özel
koşullar aynen geçerlidir. Sadece 1 Ocaktan itibaren geçerli olmak üzere özel
koşullarda yer alan hadlerde, her yıl olduğu gibi, artış olmuştur.
7338
sayılı Kanunla konumuza ilişkin olarak yapılan önemli değişiklik, kazançları
basit usulde tespit olunanların kazançlarının gelir vergisinden istisna
edilmesidir. Dolayısıyla basit usulde vergilendirilen ticari kazanç sahipleri,
gelir vergisi ödemeyeceklerdir. Bu istisna 1.1.2021 tarihinden geçerli olmak
üzere yürürlüğe girdiğinden, kazancı basit usulde tespit olunanlar, 2021
yılında elde ettikleri kazançları için bu ay beyanname vermeyeceklerdir. Bu
grupta yer alanların, çeşitli kazançları dolayısıyla mart ayında yıllık gelir
vergisi beyannamesi vermelerinin gerektiği durumda da, bu beyannameye basit
usulde tespit edilmiş ticari kazançlarını dâhil etmeyeceklerdir.
Koşullarını
taşımaları dolayısıyla basit usulde kazançları tespit edilenlerin, koşulları
ihlal etmeleri dolayısıyla izleyen yıldan itibaren gerçek usule geçmelerinin
gerektiği hallerde de, ihlalin gerçekleştiği takvim yılında da istisna yine
geçerli olacaktır. Ancak yıl içerisinde gerçek usule geçmek için dilekçe verip
bu usulü terk edenlerin, terk tarihine kadar yine istisnadan yararlanacak,
gerçek usule geçtikleri dönem kazancı ise kıst usulde vergilendirilecektir. Ancak
sahte veya yanıltıcı belge düzenleyenlerin bu usulden yararlanmaları mümkün
değildir. Haklarında bu konuda tespit yapılanların, tespiti içeren işlemin
kendilerine tebliğini takip eden aydan itibaren gerçek usule geçmeleri
zorunludur.
Basit usuldekiler geçici vergi beyan ve ödeme
yükümlülüğüne de tabi değildirler.
Ancak
basit usuldekiler yine belge düzenlemek ve harcamaları için belge almak
zorundadırlar. İsterlerse yazar kasa da kullanabilirler. Alınan ve verilen
belgelerin Defter-Beyan sistemi uyarınca kayda alınması gerekmektedir. Bu
usuldekilerin söz konusu sitemde kayıtları SMMM ünvanına sahip kişiler
tarafından yerine getirilmek durumundadır. Bu usulde defter kayıtlarında, yıl
başı mevcudu gelire, yıl sonu mal mevcudu ise giderlere eklenmek kayıt altına
alınmaktadır. Ancak amortismana tabi sabit kıymetleri giderleştirilemez ve
amortismana tabi tutulamaz. Söz konusu belgeleri saklama ve gereğinde ibraz
yükümlülüğü aynen devam etmektedir.
Özel
ve genel koşulları taşıyan bütün mükelleflerin, basit usulden yararlanmaları
mümkün değildir. Gelir Vergisi Kanunun 52. maddesinde sayılan meslekleri ifa
edenler veya sayılan sektörlerde bulunanlar, bu usulden yararlanarak
kazançlarını vergiden istisna edemez. Öte yandan bu maddenin verdiği yetkiye
dayanarak kabul edilmiş bulunan 8/5521, 92/2683 ve 95/6430 sayılı Bakanlar
Kurulu kararlarıyla da bazı işler veya faaliyetler, yine bu usulün kapsamı
dışına çıkartılmıştır.
Kazançları
basit usulde tespit olunanların yapacakları teslim ve hizmetler, eskiden olduğu
gibi yine KDV’den istisnadır. Bu sebeple söz konusu mükellefler KDV beyannamesi
verme yükümlülüğüne de tabi değildirler. Harcama veya alımları üzerinden
yüklendikleri KDV’yi ise gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alacaklardır.
Basit
usul kapsamında olanların kazançları gelir vergisinden istisna olmakla
birlikte, bu grupta yer alan mükelleflerin, işe başlama, adres değişikliği, iş
değişikliği, işin terki gibi bildirimlerde bulunma yükümlülüğü devam
etmektedir.
Öte
yandan basit usulde olanların yapacakları ödemelerden vergi kesme
yükümlülükleri de söz konusu değildir. Örneğin kira ödemeleri veya ücret
ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapma yükümlülükleri yoktur. Bu sebeple
muhtasar (muhtasar ve prim hizmet beyannamesi) verme zorunlulukları yoktur.
Ancak yanında çırak, kalfa vb. adam çalıştıranların bu beyannameyi sadece SGK
primi yönü itibariyle vermeleri gerekmektedir.
Basit
usulde olanların yanında çalışanların ücretlerinden stopaj yapma yükümlülükleri
olmadığından ve yine bu kişilerin vergi karnesi esasında vergilendirilmelerine
de son verilmiş olunması sebebiyle, bu şekilde çalışanların aldıkları ücretin
asgari ücretin yıllık tutarını aşması halinde, aldıkları ücretler dolayısıyla
yıllık beyanname vermeleri söz konusu olacaktır.
Kazancı
basit usulde tespit edilenlerle ilgili son durumu özetlemeye çalıştım. Ancak bu
konuda örnekli ve daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler, Gelir İdaresi
Başkanlığı tarafından hazırlanarak web sayfasına konulmuş bulunan “Kazançları
Basit Usulde Tespit Edilen Mükelleflerde Gelir Vergisi İstisnası Rehberi”nden
yararlanabilirler.