SÜREN OLANAKLAR,
MATRAH ARTIRIMI VE INCELENMEME HAKKI (1-2)
Dünya 30.8.2018
Kamuoyunda vergi barisi, varlik barisi ve imar barisi
gibi adlarla anilan düzenlemeleri içeren 7143 sayili “Vergi ve Diger Bazi
Alacaklarin Yeniden Yapilandirilmasi Ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina
Iliskin Kanun” esas itibariyle kamuya olan borçlarin yapilandirilmasi, dava
safhasinda bulunan islemler, yurt içi ve yurt disi varlik barisi düzenlemesi,
imar affi gibi çesitli düzenlemelerin yani sira matrah ve vergi artirimini da
düzenlemistir.
7143 sayili Kanun'un 5’nci maddesi uyarinca 2013-2017
dönemlerine ait asagidaki beyanlar [- Kurumlar vergisi beyannameleri, - Gelir
Vergisi Beyannameleri, - Katma Deger Vergisi beyannameleri - Bazi Gelir ve
Kurumlar Vergisi stopaj beyannameleri (ücretlilere, serbest meslek erbabina,
çiftçilere, vergiden muaf esnafa yapilan ödemelerle, kira ödemeleri, yillara
sari insaat isleri için yapilan ödemeler ve yatirim indirimi dolayisiyla
GVK’nun geçici 61nci maddesi için yapilan ödemeler)] matrah ve vergi artirimina
konu edilebilecektir. Ayrica 7143 sayili Kanun'un 6’nci maddesi uyarinca da
31.12.2017 tarihli bilançolarda bazi kalemlerin [- Kasa hesabi, - Ortaklardan
olan alacaklarin izlendigi hesaplar, - Stoklar (bilançoda görünen ve görünmeyen
stoklar) - Duran varliklar] düzeltilmesi mümkündür.
Kanunun kesinlesmis veya ihtilafli borçlar için
Kanundan yararlanma süresi dolmustur. Buna karsilik 7143 sayili Kanun Uyarinca
Yapilacak Matrah Artirimina ve Bilanço Düzeltmesi'ne iliskin basvuru, bildirim
ve beyan süreleri yarin yani 31.08.2018 günü sona ermektedir. Kanunun 9/17.
maddesine göre Cumhurbaskani’nin basvuru süresini 1 ay uzatma yetkisi
bulunmakla birlikte, su ana kadar bu yetki kullanilmamistir. Söz konusu yetki
kullanilmadigi takdirde, 7143 sayili Kanun uyarinca matrah artirimi ve bilanço
düzeltmesi beyan süreleri 31.08.2018 tarihinde dolacaktir. Söz konusu olanaklar
bir hak olarak görülürse, bu süre de hak düsürücü türde bir süre olarak
karsimiza çikmaktadir.
Bu hatirlatmayi yatiktan sonra bir önemli konuyu da
gündeme getirmek istiyorum. Bilindigi gibi matrah veya vergi artiriminda
bulunmanin en büyük yarari, olanaktan yararlanilan yillar için incelenmeme ve
tarhiyata maruz kalmama hakkinin elde edilmesidir.
Kanuna göre, matrah veya vergi artirimi yapilan yillar
için vergi incelemesi sadece mükelleflerin, yillik gelir ve kurumlar
vergilerine mahsuben daha önce tevkif yolu ile ödemis olduklari vergilerin
nakden iadesi ile ilgili talepleri ve katma deger vergisi iadesi talebine
dayanan ve vergi incelemesine kosuluna baglanmis iade talepleri ile sinirli
olarak yapilabilir. Bu gibi durumlarda kosullari olusursa tarhiyat da
yapilabilir. Zira buradaki incelemeler talebe bagli olarak yapilan, talebin
karsilanmasinin inceleme kosulluna bagli oldugu hallerle sinirli olan ve
mükellefin hakkini saglamaya yönelik incelemelerdir.
Ancak uygulamada mali idarenin bu konudaki düzenlemeleri asma çabasi içerisine
girdigi gözlemlenmektedir. Idarenin matrah veya vergi artirimindan önce
yapilmis ve tamamlanmis iadeleri de inceleme konusu yapmaya çalistigi, haksiz
iade alindigi saviyla tarhiyat çabasi içerisine girdigi görülmektedir.
Bu sekildeki bir uygulama, 7143 sayili Kanun'da
öngörülmedigi gibi, 7143 sayili Kanun'un matrah veya vergi artirimi
müesseselerinin sagladigi hukuk güvenligine de aykiridir. 7143 sayili Kanun bu
müesseseleri ile belli tutarlarda kamusal yükümlülügü üstlenme karsiliginda
incelenmeme hakkini satin alma opsiyonu getirmistir. Kanun bu opsiyonu
getirirken, mükelleflerin hakli ve yasal talebinin karsilanmasinin bir mükellef
hakki oldugunu da gözeterek istisnalarini da tahdidi olarak belirlemistir. Bu
tahdidi olarak yapilan belirlemelerin yorum yolu ile genisletilmesi mümkün
degildir.
Kaldi ki böylesi bir uygulama Anayasanin esitlik
ilkesine de aykiridir. Ayni elestiriye tabi tutulabilecek faturalari girdi
olarak kullanan ve matrah/vergi artiriminda bulunan iki mükelleften birini iade
talep etti diye inceleme kapsamina alirken, iade talebi bulunmayan mükellefi
incelenemez kabul etmek mümkün esitlige aykiridir.
Öte yandan matrah veya vergi artirimi, söz konusu
mükellef talebine bagli istisnai haller disinda, matrah veya vergi artirimi
yapilmis dönemleri bir bütün olarak incelenemez kilmaktadir. Kayit disi
biraktigi hasilatlar, sisirdigi giderler gibi aldigi stopaj veya kdv iadeleri
de bu bütünün içerisinde tamamlanmis islemler olarak yer almaktadir. Zaten
kanun o yüzden, sürmekte olan incelemeler ile mükellefin karsilanamamis
talepleri ile için özel düzenlemeler getirmistir. Eger kanun koyucu,
tamamlanmis islemleri de incelenebilir kilmak istese idi, kanunun 5/1-i ve
5/3-e bentlerinde bunu açikça belirtirdi.
Tamamlanmis islemlerin dogrulugu dahi sorgulanamaz.
Hatta dogrulugu sorgulama amaciyla yapilacak incelemede defter ve belgeyi ibraz
etmeme hali kabahat dahi olusturmaz. Nitekim hemen hemen ayni düzenlemeleri
içeren 6111 sayili kanunla ilgili olarak “2009 yilina iliskin yasal defter ve
belgelerini incelemeye ibraz etmeyen mükellef aleyhine indirimlerinin reddi
suretiyle re’sen salinan katma deger vergisi ve kesilen üç kat vergi ziyai
cezasina karsi açilan davada sirketin 2009 yilinda KDV için 6111 sayili Kanunun
matrah artirimina hükümlerinden yararlandigi ve bu sebeple matrah ve vergi
artiriminda bulunulan yillar ile ilgili olarak kurumlar vergisi ve katma deger
vergisi yönünden inceleme ve tarhiyat yapilamayacagi, davaci sirket adina
matrah artiriminda bulunulan dönemler için inceleme yapilmasinin 6111 sayili
Kanun'a aykirilik teskil ettigine karar verilmistir.” (Danistay 3. Dairesi
E.2014/9210 K.2017/1646 T.13.3.2017)
Matrah artirimi
ve incelenmeme hakki
Dünya
4.9.2018
Kamuoyunda vergi barisi, varlik
barisi ve imar barisi gibi adlarla anilan düzenlemeleri içeren 7143 sayili
“Vergi ve Diger Bazi Alacaklarin Yeniden Yapilandirilmasi Ile Bazi Kanunlarda
Degisiklik Yapilmasina Iliskin Kanun” esas itibariyle kamuya olan borçlarin
yapilandirilmasi, dava safhasinda bulunan islemler, yurt içi ve yurt disi
varlik barisi düzenlemesi, imar affi gibi çesitli düzenlemelerin yani sira
matrah ve vergi artirimini da düzenlemistir.
7143 sayili Kanun'un 5’inci maddesi
uyarinca 2013- 2017 dönemlerine ait asagidaki beyanlar;
[- Kurumlar
vergisi beyannameleri,
- Gelir Vergisi Beyannameleri,
- Katma Deger Vergisi beyannameleri,
- Bazi Gelir ve Kurumlar Vergisi stopaj beyannameleri (ücretlilere, serbest
meslek erbabina, çiftçilere, vergiden muaf esnafa yapilan ödemelerle, kira
ödemeleri, yillara sari insaat isleri için yapilan ödemeler ve yatirim indirimi
dolayisiyla GVK’nun geçici 61nci maddesi için yapilan ödemeler)],
matrah ve vergi artirimina konu edilebilecektir.
Ayrica 7143 sayili Kanun'un 6’nci maddesi uyarinca da
31.12.2017 tarihli bilançolarda bazi kalemlerin;
[- Kasa
hesabi,
- Ortaklardan olan alacaklarin izlendigi hesaplar,
- Stoklar (bilançoda görünen ve görünmeyen stoklar),
- Duran varliklar] düzeltilmesi mümkündür.
Kanunun kesinlesmis veya ihtilafli
borçlar için kanundan yararlanma süresi dolmustur. Buna karsilik 7143 sayili
Kanun uyarinca yapilacak matrah artirimina ve bilanço düzeltmesine iliskin
basvuru, bildirim ve beyan süreleri için ise son gün, Cumhurbaskanina bir aylik
süre uzatim yetkisi de taninarak 31.08.2018 belirlenmistir. Bu giristen sonra
bir önemli konuyu da gündeme getirmek istiyorum. Bilindigi gibi matrah veya
vergi artiriminda bulunmanin en büyük yarari, olanaktan yararlanilan yillar
için incelenmeme ve tarhiyata maruz kalmama hakkinin elde edilmesidir.
Kanuna göre, matrah veya vergi
artirimi yapilan yillar için vergi incelemesi sadece mükelleflerin, yillik
gelir ve kurumlar vergilerine mahsuben daha önce tevkif yolu ile ödemis
olduklari vergilerin nakden iadesi ile ilgili talepleri ve katma deger vergisi
iadesi talebine dayanan ve vergi incelemesine kosuluna baglanmis iade talepleri
ile sinirli olarak yapilabilir. Bu gibi durumlarda kosullari olusursa tarhiyat
da yapilabilir. Zira buradaki incelemeler talebe bagli olarak yapilan, talebin
karsilanmasinin inceleme kosulluna bagli oldugu hallerle sinirli olan ve
mükellefin hakkini saglamaya yönelik incelemelerdir.
Ancak uygulamada mali idarenin bu
konudaki düzenlemeleri asma çabasi içerisine girdigi gözlemlenmektedir.
Idarenin matrah veya vergi artirimindan önce yapilmis ve tamamlanmis iadeleri
de inceleme konusu yapmaya çalistigi, haksiz iade alindigi saviyla tarhiyat
çabasi içerisine girdigi görülmektedir.
Bu sekildeki bir uygulama, 7143
sayili Kanun'da öngörülmedigi gibi, 7143 sayili Kanun'un matrah veya vergi
artirimi müesseselerinin sagladigi hukuk güvenligine de aykiridir. 7143 sayili
Kanun bu müesseseleri ile belli tutarlarda kamusal yükümlülügü üstlenme
karsiliginda incelenmeme hakkini satin alma opsiyonu getirmistir. Kanun bu
opsiyonu getirirken, mükelleflerin hakli ve yasal talebinin karsilanmasinin bir
mükellef hakki oldugunu da gözeterek istisnalarini da tahdidi olarak
belirlemistir. Bu tahdidi olarak yapilan belirlemelerin yorum yolu ile
genisletilmesi mümkün degildir.
Kaldi ki böylesi bir uygulama
Anayasanin esitlik ilkesine de aykiridir. Ayni elestiriye tabi tutulabilecek
faturalari girdi olarak kullanan ve matrah/vergi artiriminda bulunan iki
mükelleften birini iade talep etti diye inceleme kapsamina alirken, iade talebi
bulunmayan mükellefi incelenemez kabul etmek mümkün esitlige aykiridir.
Öte yandan matrah veya vergi
artirimi, söz konusu mükellef talebine bagli istisnai haller disinda, matrah
veya vergi artirimi yapilmis dönemleri bir bütün olarak incelenemez
kilmaktadir. Kayit disi biraktigi hasilatlar, sisirdigi giderler gibi aldigi
stopaj veya KDV iadeleri de bu bütünün içerisinde tamamlanmis islemler olarak
yer almaktadir. Zaten Kanun o yüzden, sürmekte olan incelemeler ile mükellefin
karsilanamamis talepleri ile için özel düzenlemeler getirmistir. Eger kanun
koyucu, tamamlanmis islemleri de incelenebilir kilmak istese idi, kanunun 5/1-i
ve 5/3-e bentlerinde bunu açikça belirtirdi.
Tamamlanmis islemlerin dogrulugu
dahi sorgulanamaz. Hatta dogrulugu sorgulama amaciyla yapilacak incelemede
defter ve belgeyi ibraz etmeme hali kabahat dahi olusturmaz. Nitekim hemen
hemen ayni düzenlemeleri içeren 6111 sayili Kanun'la ilgili olarak “2009 yilina
iliskin yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen mükellef aleyhine
indirimlerinin reddi suretiyle re’sen salinan KDV ve kesilen üç kat vergi ziyai
cezasina karsi açilan davada sirketin 2009 yilinda KDV için 6111 sayili
Kanun'un matrah artirimina hükümlerinden yararlandigi ve bu sebeple matrah ve
vergi artiriminda bulunulan yillar ile ilgili olarak kurumlar vergisi ve KDV
yönünden inceleme ve tarhiyat yapilamayacagi, davaci sirket adina matrah
artiriminda bulunulan dönemler için inceleme yapilmasinin 6111 sayili Kanun'a
aykirilik teskil ettigine karar verilmistir.” (Danistay 3. Dairesi E.2014/9210
K.2017/1646 T.13.3.2017)