IHTILAFLI BORÇLARDA VERGI AFFI VE EKSIKLIKLERI

28.07.2016 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 3950 görüntülenme YAZDIR

Ihtilafli borçlarda vergi affi ve eksiklikler

Dr. Bumin DOGRUSÖZ

Dünya Gazetesi / 28.07.2016

Geçen yazimda vergi barisini yeniden ihdas etmeyi amaçlayan “Bazi Alacaklarin Yeniden Yapilandirilmasina Iliskin Kanun Teklifi”nin kapsamini genel olarak aktarmistim. Bu yazimda, teklifin ihtilafli vergi borçlarinda neler getirdigi ve eksik düzenlemeleri üzerinde duracagim. 

Kanun teklifi ihtilafli vergi borçlarini çesitli sekillerde degerlendirmektedir. Sirasiyla aktaralim. 

1. Henüz dava açma süresi geçmemis, uzlasmaya basvurulmus, uzlasma günü gelmemis veya uzlasma saglanamamis olmakla birlikte dava açma süresi içinde bulunulan yahut dava açilmis ve henüz ilk derece vergi mahkemesinde görülmekte olan cezali vergi tarhiyatlari için mükellefler Kanundan yararlanmak isterlerse, vergi aslinin yarisi ile normal vade tarihinden Kanunun yayim tarihine kadar YI-ÜFE aylik degisim oranina göre hesaplanacak faizi ödemeyi kabul ederlerse, vergi aslinin geri kalan kismi, ceza, ve gecikme faizi kendilerinden tahsil edilmeyecektir. 

2. Kanunun yayimi itibariyle ilk derece mahkemesinde sonuçlanmis ve halen itiraz veya temyiz yahut karar düzeltme asamasinda veya bu yollara basvuru süresi içerisinde olan cezali vergi tarhiyatlari : Eger cezali tarhiyat vergi mahkemesince iptal edilmisse mükellef, vergi aslinin %20’si ile bu tutar üzerinden normal vade tarihinden Kanunun yayim tarihine kadar YI-ÜFE aylik degisim oranina göre hesaplanacak faizi ödemeyi kabul ederlerse, vergi aslinin geri kalan kismi, ceza, ve gecikme faizi kendilerinden tahsil edilmeyecektir. Eger cezali tarhiyat vergi mahkemesince tasdik edilmisse mükellef, vergi aslinin tamami ile bu tutar üzerinden normal vade tarihinden Kanunun yayim tarihine kadar YI-ÜFE aylik degisim oranina göre hesaplanacak faizi ödemeyi kabul ederlerse, ceza, ve gecikme faizi kendilerinden tahsil edilmeyecektir. Kararin kismen tasdik kismen iptal seklinde olmasi halinde ise tasdik olunan ve iptal edilen kisimlara %100 ve %20 oranlari ayri ayri uygulanip, bu tutarlar üzerinden yine YI-ÜFE uygulanmasi ile birlikte vergi aslinin kalan kismi ile ceza ve gecikme faizi tahsil edilmeyecektir

3. Kanunun yayimi tarihi itibariyle verilen en son kkararin üst mahkeme karari (yerine göre BIM veya Danistay) olmasi ve kararin bozma karari olmasi halinde, yukarida 1 olarak aktardigimiz duruma, kismen bozma kismen onama karari olmasi halinde bozulan kisim için yine yukarida (1) olarak aktardigimiz duruma onan kisim için yukarida (2) olarak aktardigimiz duruma göre hareket edilecektir.

Bu düzenlemeye göre vergi mahkemesinde davayi kazanan veya kaybeden bir mükellefin davasinda son karar vergi mahkemesi kararinin bozulmasi yönünde ise vergi asli yönünden yarisinin ödenmesi suretiyle kanundan yararlanilabilinecektir. Kanun teklifi bu durumu, dosya yeniden vergi mahkemesinde görülecegi için, davayi basa dönmüs kabul etmekte ve vergi aslinin %50’sinin ödenmesini öngörmektedir. Ancak kismen bozma kismen onama karari bulunan hallerde kanun teklifi durumu, vergi mahkemesince bu karara uyulmus gibi kabul etmekte, üst mahkemenin kararinin mükellef aleyhine sonuç doguracak kisminda %50, mükellef lehine sonuç doguracak kisminda ise %20 ödeme yapilmasini öngörmektedir. Ancak burada ilk Kararin mükellef lehine veya aleyhine olmasina göre bir ayirim tam olarak yapilamamis, bozma veya onamaya vergi mahkemesi kararinin bozulmasi veya onanmasindan ziyade –zorlama yorumla- tarhiyatin iptali veya tasdiki anlamlari yüklenmeye çalisilmis ve neticede kötü uygulamaya elverisli, içsel çeliskisi olan bir düzenleme karsimiza çikmistir. Bu nedenle bu düzenlemenin gözden geçirilmesi gerekmektedir. 

Teklifte asla vergi cezalarinin; aslin, dava konusu edilmeyerek önceden ödenmis olmasi veya dava konusu edilmedigi için kesinlesmis borç olarak Kanundan yararlanilarak yapilandirilmis olmasi halinde tamamen kaldirilmasi yönünde düzenleme önerilmektedir. Asla bagli olmayan vergi cezalari içinse, cüz’i oranda ödemelerle aftan yararlanma olanagi saglanmaktadir. Ancak teklifte vergi asli ve/veya cezasinin disinda bunlar ödenerek veya ödenmeksizin tek basina dava konusu yapilmis gecikme zam veya faizleri ile ilgili bir düzenleme yoktur. Ihtilafli haldeki bu faiz veya zamlar için de özel bir düzenlemeye ihtiyaç vardir. Çünkü bu konuda da, bir kismi ilk derece mahkemesinde bir kismi temyiz merciinin önünde olan çok sayida / önemli miktarda ihtilaf vardir. Özellikle bu konudaki davalari kazanmis olup, ihtilaflari halen temyiz merciinde olanlara, bu yükümlülükler yerine hesaplanacak YI-ÜFE tutarinin %10 veya 20’si gibi bir ödeme yükümlülügü öngörülürse, bu ihtilaflar da ortadan kalkmis olacaktir. Bu maddeye göre ödeme kosul ve taksit sürelerini ise gelecek yazimda aktaracagim.