OTEL ODASINDA HIRSIZLIK

15.07.2010 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 5210 görüntülenme YAZDIR

OTEL ODASINDA HIRSIZLIK
15 Temmuz 2010, A.Bumin DOGRUSÖZ

Otellerde konaklamaya giden hemen herkesin üzerinde para, kimlik, kredi karti, cep telefonu gibi degerli esyalar bulunur. Konaklayan bayansa mücevherinin, is âlemindense bilgisayarinin bulunmasi da dogaldir. Birçogumuz bunlari odalarda bulunan kasalara koyariz.

Ancak her otelde odalarda kasa bulunmaz. Bu tip otellerde genellikle resepsiyona bagli genel kasalar bulunur ve müsterilerden kiymetli esyalarini bu genel kasalara birakmalari istenir. Bazi otellerde ise kasa ayri ücrete tabidir ve müsteri genellikle bu ücreti ödememek için kasadan yararlanmaz.

Otele giriste müsterilere kimlik bilgilerinin yani sira konaklama kosullarini içeren bir belge imzalattirilir. Bu belgenin ön yüzünde veya arkasinda genel veya odadaki özel kasaya konulmayan degerli esyalarin çalinmasindan otel idaresinin sorumlu olmadigi da yazar. Ancak genellikle okunmamasi için küçük puntolarla yazili bu kosullari pek kimse okumaz.

Benzer durum pek çok otopark için de geçerlidir. Otopark fislerini incelerseniz, araçta meydana gelecek hirsizliklardan, hatta aracin çalinmasindan otopark idaresinin sorumlu olmadigi yazar.

Acaba bu kayitlar geçerli midir? Hiç süphesiz degildir.

Bu konudaki sikâyetler çogalinca, Yargitay’in konuya iliskin bir kararini tekrar okurlarimizin bilgisine sunalim istedik.

Karara konu olayda, odalarinda kasasi olmayan, genel kasa uygulamasi yapan bir otelde, müsterinin odasina gece giren kimligi belirsiz bir kisi, müsterinin degerli esyalarini çalmistir. Müsteri bu esyalari için tazminat davasi açar. Ancak otel idaresi, degerli esyalarin genel kasaya birakilmamasi sebebiyle tazminat ödemeyi reddeder. Otel idaresi savunmasini, otel kasasina konulmayan esyadan otel idaresinin sorumlu olmadigi kosulunu müsterinin konaklama belgesindeki imzasi ile kabul ettigi gerekçesine dayandirir.

Davaya bakan mahkeme, otel idaresinin bu savunmasini kabul eder, ancak otel idaresinin Borçlar Kanunu’nun 478. maddesinde sinir kadar (100 eski TL) sorumlu olduguna hükmeder.

Bu karar, temyiz basvurusu dolayisiyla Yargitay 13. Hukuk Dairesi’nce degerlendirilir ve neticede dairenin E. 2005/5257 K. 2005/12386 sayili ve 15.07.2005 tarihli karari ile bozulur. Karar konusu olay, hepimizin basina gelebilecek türden bir olay oldugundan, bozma kararini asagida aynen aktariyorum.

“Taraflar arasindaki alacak davasinin yapilan yargilamasi sonunda ilamda yazili nedenlerden dolayi davanin kismen kabulüne, kismen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatinca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, geregi konusulup düsünüldü.

Davaci, davaliya ait otelde konakladigini, gece odasinda uyudugu sirada, anahtar uydurulmak suretiyle odaya girilip pantolonundan cüzdani ile birlikte 1250 dolari, 600.000.000 TL’lik (eski TL) cep telefonu ve kredi kartlarinin çalindigini belirterek toplam 3.350.000.000 TL (eski TL) zararinin olay tarihinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesini istemistir.

Davali, davacinin imzasi bulunan konaklama belgesinde, müsteriler için ücretsiz tahsis edilen kasalardan faydalanabilecegi, aksi halde sorumluluktan beraat kaydi kondugunu, bu nedenle sorumlu olmadiklari gibi davacinin zararini ispatlamasi gerektigini savunarak davanin reddini dilemistir.

Mahkemece, davacinin, para ve esyalarini makbuz mukabilinde otel kasasina teslim etmemesi nedeniyle bunlarin bedelini isteyemeyecegi, ancak davaliya ait otelde böyle bir olayin meydana gelmesi nedeniyle davalinin sorumlu oldugu, Borçlar Kanunu’nun 478. maddesi geregince takdiren 100 TL’nin faizi ile birlikte davalidan tahsiline karar verilmis, karar taraflarca temyiz edilmistir.

Davacinin davaliya ait otelde konakladigi gece kapali kapiya anahtar uydurulmak suretiyle odaya girilip kiymetli esyalarinin çalindigi, davacinin imzasini içeren belgesinde, odalarda birakilan para ve degerli esyalarin kaybindan otel ve idaresinin sorumlu olmayacagi, emniyet kasalarinin misafirler için resepsiyonda ücretsiz olarak tahsis edildiginin belirtildigi toplanan delillerden anlasildigi gibi bu hususlar taraflarin da kabulündedir.

Davali, konaklama belgesinde sorumluluktan berat sarti oldugu için sorumlu olmadigini savunmustur. Borçlar Kanunu’nun 99. maddesi ‘Hile veya agir kusur halinde duçar olacagi mesuliyetten borçlunun iptidaen beraatini tazammun edecek her sart batildir’ düzenlemesini getirmistir. Konaklama belgesi hirsizlik olayindan önce düzenlenmistir. Yukarida belirtildigi üzere davacinin odasina uyurken anahtar uydurulmak suretiyle hirsizlik yapilmasinda anahtarin konaklayan ve otel idaresi disinda hiç kimsede bulunmamasi gerektiginden davalinin agir kusurlu oldugunun kabulü gerekir. Bu nedenle konaklama belgesindeki degerli esya ve paranin kaybindan davalinin sorumlu olmayacagina iliskin hüküm hukuki sonuç dogurmaz.

Öte yandan Borçlar Kanunu’nun 478 ve 479. maddeleri geregince davali hirsizligin vukuunu önlenmek için gerekli tedbirleri aldigini, kendisine isnadi kabil bir kusur bulunmadigini ispat edemedigine ve kusurlu olduguna göre davacinin olusan zararinin tamamindan sorumludur. Mahkemece davacinin gerçek zarari arastirilarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazili sekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykiri olup bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarida gösterilen nedenle kararin davaci lehine bozulmasina (…)”

Siz ne dersiniz bilmiyorum ama bence adalet yerini bulmus.

15.07.2010 | Referans Gazetesi