OTOMATIK BILGI DEGISIMI
Dünya Gazetesi 5.12.2017
Küresellesme, ülkelerin vergi mevzuatlarindaki
farkliliklar, finans piyasalarindaki teknolojik gelismeler neticede sermayenin
rahat hareket edebilmesini saglamis, dolayisiyla vergi mükellefleri de düsük
vergi yükü olan ülkelere yönelmistir. Sermayenin bazen gizlenmek istemesi,
bazen de ülkemizdeki gibi kur farki vergilemesinin sermayeyi asindirmasi gibi
faktörler de bunda rol oynamistir. Ülkelerin bilgi saklamasi ve finansal
bilgileri paylasmama egilimleri de bir baska faktör olarak karsimiza çikmistir.
Bu durum ise, bir yanda gelirlerin çok düsük oranda
vergilendirilmesi ya da hiç vergilendirilmemesi öte yanda ise bazi ülkelerin
vergi gelirlerinde asinma sonuçlarini dogurmustur. Ayrica bu durum terörün
finansmani ve suç gelirlerinin aklanmasi ile mücadeleyi de olumsuz
etkilemistir.
Bu konu
özellikle 2001 yilinda Amerika’dan baslayarak yayilan finansal kriz sonrasinda
daha çok tartisilmaya baslanmistir. Tarihçe ile fazla ugrasmayip günüme
gelirsek, bu konudaki sakincalari özellikle vergi gelirleri asinan ülkeler
lehine gidermek amaciyla iki önemli anlasma ortaya çikmistir. Bunlardan
birincisi Amerika tarafindan diger ülkelere kabul ettirilen ve Amerikan
vatandaslarinin dünyanin her hangi bir yerindeki gelir ve gelir kaynaklarinin
Amerika tarafindan izlenmesini amaçlayan FATCA (Foreign Account
Tax Compliance Act)
anlasmasidir. Digeri de OECD tarafindan gelistirilen hem Avrupa Birligi hem de
OECD üyesi ülkeler arasinda imzalanan “Vergi
Konularinda Karsilikli Idari Yardimlasma Sözlesmesi”dir.
Türkiye,
her iki anlasmayi da imzalamistir. Iki anlasma da ülkeler arasinda ayri ayri
yürürlüktedir. Amerika, AB ve OECD ülkelerinin sözlesmesine katilmamis kendi
anlasmasini yürütmeyi tercih etmistir.
Biz bu yazimizda kisaca sözlesme olarak anacagimiz Vergi Konularinda
Karsilikli Idari Yardimlasma Sözlesmesi’nin Otomatik Bilgi Degisimi düzenlemelerini (kisaca
OBD) aktarmaya çalisacagiz. OBD Eylem
Planina katilan ülke sayisi 14 Kasim 2017 tarihi itibariyle 106’ya ulasmistir.
OBD, devletlerin
kendi ülkesindeki finansal kuruluslardan bilgi edinip bu bilgileri yillik
olarak diger üye devletlere otomatik olarak bildirmesi prensibine
dayanmaktadir. Bu kapsamda Sözlesmeyi imzalayan taraf ülkelerin birbirleriyle
yapacaklari bilgi degisimi ile vergiden kaçinmanin önlenmesi amaçlanmaktadir.
Türkiye bu Sözlesmeyi 3.11.2011 tarihinde Cannes’te
imzalamistir. Imzalanan sözlesme TBMM tarafindan 7018 sayili Kanun ile
uygun bulunmustur. Nihayet Sözlesme uygun bulma Kanunu ve usul kurallari
geregince 2017/10969 sayili Bakanlar Kurulu Karari ile ve bazi çekince ve
beyanlarla onaylanmistir. Netice olarak, Türkiye’de OBD kervaninda yerini
almistir.
Türkiye OBD’yi sadece gelir, kurumlar ve katma deger vergilerinin
konusuna giren gelir ve faaliyetler için kabul etmistir. Gümrük vergisi hariç
diger vergiler ve kanunla kurulu sosyal güvenlik primleri açisindan diger
ülkelere yardimci olmama hakkini sakli tutmustur.
Esasen, mevcut
durumda da ülkeler, aralarinda imzalanmis çifte vergilendirmeyi önleme
anlasmalarina dayanarak ülkeler karsilikli olarak bilgi degisimi
yapabilmektedirler. Ancak gerçeklestirilen bilgi degisimi çogunlukla talep üzerine gerçeklesmekte, bir vergi idaresi süphelendigi bir
durum olursa diger vergi idaresinden bilgi talep etmektedir. OBD disindaki
yöntemlerden talep üzerine bilgi degisimi, bir
devletin basvurusu üzerine basvuruda bulunulan devletin gerekli bilgileri
edinip diger talepte bulunan devlete iletmesini ifade etmektedir. Kendiliginden bilgi
degisimi
ise Sözlesmenin tarafi olan bir
devletin diger devlete belirli durumlarda herhangi bir talep olmaksizin belirli
bilgileri gördügü gereklilik üzerine göndermesini ifade etmektedir. Sözlesmede
bu konular da OBD’den ayri olarak düzenlenmistir.
Görülecegi üzere
talep üzerine veya kendiliginden bilgi degisimi, esasen taraf devletlerden
birinin vergisel açidan önemli bir durumdan haberdar olmasini ve bunun
sonucunda karsi taraf ile sadece bu durum ile ilgili bilgilerin paylasilmasini
içermektedir. Yani mutlaka tetikleyici bir durum gerekmektedir.
OBD ise
bilgilerin dönemsel ve düzenli olarak ve tetikleyici her hangi bir nedene
dayali bir talep olmaksizin ilgili ülkeye raporlanmasidir. Bu husus Sözlesmenin
4. maddesinde “taraflar sözlesmenin
kapsamina giren vergilere iç mevzuat hükümlerinin yürütülmesi veya uygulanmasi
ile ilgili oldugu öngörülen bilgileri degisime tabi tutacaklardir” denilmek
ve 6. maddede ise “bilgilerin konu
kategorileri itibariyle ve ülkelerin aralarinda belirleyecekleri yönteme göre otomatik
olarak degisime tabi tutulacagi” vurgulanarak belirtilmistir.
6. maddede
belirtilen karsilikli anlasma yoluyla belirlenecek olan yöntemler “Mali Hesaplar ile
Ilgili Bilgilerin Otomatik Olarak Degisimine Iliskin Yetkili Otorite Anlasmasi” ile belirlenecektir. Bu anlasma karsilikli anlasma
seklinde olabilecegi gibi çok tarafli da imzalanabilmektedir.
OBD ile bir ülke mukiminin (vergi kanunlari açisindan
o ülkede ikamet eden kisi veya kurumun) diger ülkedeki finansal kuruluslarda
bulunan hesaplari hakkindaki bilgiler her yil otomatik olarak ve standart bir
sekilde ilgili kisinin mukim oldugu ülkenin mali idaresine bildirilecektir. Bir
örnek vermek gerekirse; anlasmanin devreye girmesi ile beraber bir Türkiye
mukiminin Isviçre’de bir bankada bulunan hesabi ve bu hesaba iliskin bilgiler
her yil Türk Maliye Idaresi’ne bildirilecektir. Ayni sekilde bir Isviçre
mukiminin de Türkiye’de herhangi bir finansal kurulusta bulunan hesabina
iliskin bilgiler her yil Isviçre mali idaresine bildirilecektir. Dünya giderek
küçülmektedir.
(Gelecek yazimda da bu konuya devam edecegim)
Xxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxx
OTOMATIK BILGI DEGISIMI – 2
Dünya Gazetesi 7.12.2017
Geçen yazimda Türkiye’nin de artik taraf oldugu ve çok
tarafli “Vergi Konularinda Karsilikli Idari Yardimlasma Sözlesmesi”nden söz
ederek, bu sözlesmenin bilgi degisimi yöntemlerinden söz etmis ve otomatik
bilgi degisimini müessesesini (OBD) kisaca açiklamistik. Simdi konuya devam
edelim.
Sözlesme uyarinca bilgi degisimi yapacak ülkelerden
49’u Eylül 2017’de, 53’ü ise Eylül 2018’de ilk bilgi degisimi yapmayi kabul
etmistir. Türkiye’de ilk bilgi aktarimini Eylül 2018’de yapacaktir. Türkiye
gibi, Eylül 2018’de bilgi degisimi yapacak ülkeler 1.7.2017 – 30.6.2018
bilgilerini aktaracaklardir.
Sözlesme uyarinca finansal bilgiler, bütün ülkelere
degil, sadece kisi ve kurumlarin mukimi oldugu ülkeye yapilacaktir. Dolayisi
ile Türkiye’de mukim olan kisiler hakkinda diger ülkelere bilgi aktarimi OBD
kapsaminda yapilamaz. Çünkü OBD, mükelleflere iliskin toplu bilgilerin
sistematik ve periyodik olarak gelirin elde edildigi kaynak ülkeden geliri elde
eden kisi veya kurumun yerlesik oldugu mukim ülkeye aktarilmasini ifade
etmektedir.
Konunun vatandaslikla ilgisi yoktur. Örnegin Isviçre’de
mevduati olan bir Türk vatandasi, Ingiltere’de yasiyorsa (orada yerlesik ise),
Isviçre bu kisinin finansal gelirlerini Türkiye’ye degil, Ingiltere’ye
bildirecektir. Bir Hollanda vatandasida Fransa’da yerlesik ise Türkiye bu
kisinin finansal gelirlerini Holanda’ya degil, Fransa’ya bildirecektir.
Ülkelerin aktaracaklari
bilgiler, önce her bir ülkedeki finansal kuruluslarin (ve o ülkedeki yabanci
finansal kuruluslarin ülkedeki subeleri dahil) kendilerindeki bilgileri kendi
maliye idaresine aktarmalari suretiyle toplanacak ve oradan OBD’ye konu edilecektir.
Bu konuda Maliye Bakanligi’da bir çalisma yapmaktadir.
Yapilan çalismalar kamuoyuna bir Teblig Taslagi ile duyurulmustur. Bu Teblig Taslagina göre OBD’ye konu olmak
üzere Bakanliga bilgi aktaracak kurumlar saklama kuruluslari, mevduat kuruluslari,
yatirim kurumlari ve belirli sigorta sirketleri olarak belirlenmistir.
Kurumlar, bildirim yükümlülügü kapsaminda bir finansal
kurulus olup olmadiklari, yapacaklari degerlendirme neticesinde bildirimi
zorunlu hesap tutup tutmadiklarini kendileri belirleyeceklerdir. Bu konudaki
sorumluluk ve yaptirim riski, finansal kurumlardadir.
Maliye idareleri ile paylasilacak olan bilgiler, kisilerin
dolambaçli yollara giriserek bilgi vermekten kaçinmalarini önlemek adina çok
genis kapsamli olarak belirlenmistir. Bu çerçevede finansal kurumlar anlasma
kapsamindaki ülkelerin mukimi olan kisilere iliskin asagidaki bilgileri Gelir
Idaresine bildirecek, oradan da kisinin mukim oldugu ülkelerin maliye idareleri
ile finansal bilgiler paylasilacaktir.
Raporlanmasi gereken kisinin; adi-soyadi/unvani, adresi, mukim
oldugu ülke ve vergi kimlik numarasi, gerçek kisiler için dogum yeri/tarihi, hesap
numarasi, hesabinin takvim yili sonu itibariyle bakiyesi veya degeri, finansal
kurulus kapsaminda elde edilen faiz, kar payi, sigorta geliri vb. gelirleri, finansal
kurulus kapsaminda elde edilen finansal varliklarin elden çikarilmasindan
saglanan kazançlar, hesabina raporlama dönemi içerisinde ödenen ya da alacak
kaydedilen finansal varliklarinin satisindan ya da itfasindan dogan toplam brüt
tutar (saklama hesaplari için).
Vergi kayip ve kaçagi ile mücadele etmek için Sözlesmeye
taraf ülkeler arasinda öngörülen kapsamli is birligi yöntemleri arasinda bilgi
degisiminin yani sira, eszamanli vergi incelemeleri, yurt disi vergi incelemeleri,
tahsilatta yardimlasma ve tebligat konulari da yer almaktadir. Otomatik Bilgi
Degisimi müessesesinin basarili olmasi için zaman zaman bu yöntemlerinde
birlikte kullanilacagi açiktir.
Ancak bu müessesenin basariya ulasmasi, finansal kurumlarin
sorumluluklari ve bilgi aktarimlari konusunun özel bir yaptirim düzenine
kavusturulmasini gerekli kilmaktadir. Su anda bu konuda uygulanabilecek tek
yaptirim, özel usulsüzlük gibi görünmektedir. Aslinda bu husus, pek çok
müessese için gerekli olup, müesseselerin basari sansini azaltmaktadir.
Öte yandan bu kapsamda mükellef haklari konusunun da
degerlendirilmesi gerekmektedir. Verilecek bilgilerin mükelleflerin de
ittilaina sunulmasi, bilgilerin karsi ülkede kullanim sinirlari, saklanmasi,
mahremiyetin saglanmasi, zamanasimi süresi sonunda imhasi, yargi yolu vb. pek
çok konu üzerinde çalisilmayi beklemektedir.