BEDELSIZ HISSELER KIMINDIR

10.05.2010 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 4121 görüntülenme YAZDIR

BEDELSIZ HISSELER KIMINDIR
10 Mayis 2010, A.Bumin DOGRUSÖZ

Sermaye sirketlerinde esas sermaye, pay sahiplerinin sirkete getirmeyi taahhüt ettikleri malvarliginin nakit olarak ifade edilmis toplamidir. Bu toplam veya nakdi deger, sirket ana sözlesmesinde ve bilançosunun pasifinde sabit bir rakam olarak yer alir. Dolayisiyla sirketin bu esas sermayesi, ana sözlesmesinin degistirilmesi suretiyle arttirilabilir. Ticaret Kanunumuz, her bir sermaye sirketi için genelde ana sözlesme degisikligi, özelde sermaye artirim usulünü ayri ayri düzenlemistir.

Sermaye sirketlerinin sermaye artirimlarinda basvurabilecekleri baslica, iç ve dis kaynaklar olmak üzere, iki kaynak söz konusudur.

Sermaye sirketlerinin, paydas olan veya olmayan kimseler tarafindan yeni malvarliginin getirilmesi suretiyle dis kaynak kullanarak yapacaklari sermaye artirimlari baslica, yeni paylarin ihdasi veya mevcut paylarin itibari degerlerinin arttirilmasi yoluyla gerçeklestirilebilir. Dis kaynakli sermaye artirimi, iç kaynakli sermaye artirimindan ayri olarak yapilabilecegi gibi, birlikte de yapilabilir.

Sermaye sirketlerinde iç kaynakli sermaye artirimi ise, belli nitelikteki yedek akçelerin, henüz dagitilmamis safi kârin ve/veya özellikle vergi kanunlarina göre olusturulan bazi fonlarin –ana sözlesmede degisikligi suretiyle-  sermayeye eklenmesi seklinde tanimlanabilir.

Sirketin iç kaynakli sermaye artirimi, sirketin kâr oraninin veya hisse senetleri kurunun düsürülmek istenmesi, sirketin kredisinin arttirilmasi, sermaye ihtiyacinin karsilanmasi, kâr dagitiminda istikrarin hedeflenmesi gibi çesitli sebeplere dayanabilir. Özellikle bankacilik, finansal kiralama veya faktoring gibi özel  konulu iktisadi isletmelere sahip sirketlerde, islem hacmi veya sinirlari sermayede dikkate alinarak belirlendiginden, bu sirketlerde sermaye artirimi bazen  ticari faaliyetin idame ettirilebilmesi için bir zorunluluk halini de gösterebilmektedir.

Sermaye artiriminin iç kaynaklardan yapilmasi ile birlikte ortaya çikan yeni hisselerin veya hisse senetlerinin, sermaye artirim tarihinde hissedar olanlara, mevcut sermayedeki paylari oraninda bedelsiz olarak dagitilmasi bir zorunluluktur. Burada, iç kaynakli sermaye artirimindan dogan bedelsiz hisselerin kime ait olacagi sorunu, bir baska deyisle iç kaynagin olusumu sirasinda pay sahibi olanlara mi, yoksa sermaye artirim tarihinde pay sahibi olanlara mi ait olacagi sorunu ortaya çikmaktadir. Yargi Kararlari, bu bedelsiz hisselerin sermaye artirim tarihinde hissedar olanlara ait olacagi yönündedir. “Gerek yeniden degerleme fonunun, gerekse tasinmaz satisindan elde edilen gelirin sermayeye eklenmesi sonucu olusan bedelsiz paylarin sirket genel kurulunca eski ve yeni pay farki gözetilmeden, bu degerleri sermayeye katma tarihindeki tüm pay sahiplerine dagitilmasi yasaya uygun oldugu gibi, iyiniyet kurallarina aykirilik da teskil etmez” (Yargitay 11. H.D. E.1988/8925  K.1990/768 T.9.2.1990);

Öte yandan, iç kaynakli sermaye artirimin dis kaynakli sermaye artirimi ile birlikte yapildigi hallerde hissedarlara bedelsiz hisse verilmesi, dis kaynakli sermaye artirimina katilma, bir baska deyisle yeni malvarligi taahhüdü  sartina baglanmasi mümkün degildir. “Banka paydaslarinin yeniden degerleme sonucu hakkettikleri bedelsiz pay senetlerini alabilmeleri konusunun yüksek meblaglara ulasan yeni pay senetlerini nakden almalari kosuluna baglanmasi, Anayasa ve Yasalara aykiri bir davranis olacagindan,  Vergi Usul Kanununun geçici 11/5. maddesini bu yolda yorumlamaya olanak yoktur” (Yargitay 11. H.D. E.1988/5905 K.1988/5586 T. 7.10.1988).

Burada, esas hak sahiplerinin sermayeye eklenen iç kaynagin olustugu dönemde pay sahibi olanlar oldugu ve bedelsiz hisselerin onlara verilmesi gerektigi savunulabilir. Ancak, payin bahsettigi haklari açisindan bir bütünü ifade ettigi ve payin verdigi haklardan, haklarin kullanilacagi tarihte o paya malik olanin yararlanacagi nazara alinirsa, bu görüsü kabule olanak yoktur. Öte yandan, iç kaynakli sermaye artiriminin tescili ile her bir payin yerine, bedelsiz gelen yeni paylarda eklenmis sekli ile yeni sermaye payi kendiliginden yerlesir.  Ancak bu durumda, iç kaynagin olusumu sirasinda hissedar olanlarin bu tarihteki pay oraninin daha sonra dis kaynakli sermaye artirimlari ile azaltilabilecegi ve iç kaynagin gerçek malikine ulasmayacagi söylenebilir. Bu sekilde ortaya çikabilecek adaletsizliklerin giderilme yolu ise, dis kaynakli sermaye artirimlarinin emisyon primli olarak yapilmasidir.

Referans Gazetesi 10/05/2010