DURUSMANIN ÖNEMI

26.04.2016 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 4953 görüntülenme YAZDIR

Durusmanin önemi

Dr. Bumin DOGRUSÖZ

Dünya Gazetesi / 26.04.2016

Anayasamizin 138. maddesine göre hâkimler, Anayasa’ya kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle yargilamada temel tas, “vicdani kanaattir.” Vicdani kanaatin olusum yeri ise “durusma”dir. 

Her yargilama, her zaman, dogru ya da yalan olmak üzere iki yanli, iki olasilikli, birbirine karsit, ama taraflar ve hâkim için ortak bir kuskuyla baslar. Eger durusma denilen laboratuvar saglikli verilere dayanmis, aygitlar saglikli çalismissa kuskulu durum tutarli biçimde çözülecek; suç denilen olayin islenip islenmedigi gerçekçi biçimde saptanacaktir. (Sami Selçuk. “Vicdani Kani Yargisini Olusturma Tekeli, Durusma Yargicindir.” Star, 18.11.2008)

Hukuk Muhakemeleri ve Ceza Muhakemeleri Kanun'larinda birkaç madde ile ayrintili olarak düzenlenen durusma müessesesi Idari Yargilama Usulü Kanunu’nda (IYUK) ise sadece 2 madde ile düzenlenmistir. IYUK, kural olarak yazili yargilama usulünü benimsemistir. Ancak salt yazili yargilama usulünün benimsenmis olmasi, vicdani kanaatin olusumunu yeterince saglayamadigi gibi, taraflari tatmin etmekten de uzaktir. Çünkü taraflar çogu zaman dilekçeler ve belgeler haricinde, bir kere de konuyu yargiçlarin huzurunda anlatmak, tartismak isterler. (Selçuk Hondu, IYUK’da Durusma Yapilmasi ve Uygulamadaki Durum, Danistay Dergisi s:89 sf:4)

Durusma, davacinin dava konusu islemin iptalini gerektiren önemli hususlari bir kez de sözlü olarak ortaya koymasi, dosyada önem tasiyan ve bazen dikkatten kaçabilecek konulara isaret etmesi, idarenin de isleminin sebep ve dayanaklarini izah ederek islemini savunmasi ve bu tartismalari izleyen yargicin, dosyasina durusmada ileri sürülen hususlar isiginda yaklasmasi, hiç süphesiz kararlarin kalitesini arttirir.

IYUK’nin yeterli düzenleme içermemesinin de etkisi ile idari yargi pratiginde de (genelde idare, özelde vergi yargisinda) durusma müessesesi olmasi gereken önemi kazanamamis, adeta gereksiz bir müessese gibi görülmüstür.

IYUK’da tek hâkimli mahkemeler de durusma yapilmasi hâkimin takdirine birakilmis, heyet halindeki mahkemelerde ise talep halinde zorunlu kilinmistir. Istinaf mahkemesinde ise durusma, yine mahkemenin takdirine baglanmistir. Danistay’da temyiz basvurularinda ise durusma, tamamiyla temyiz dairesinin takdirine birakildigindan, hiç denecek derecede az yapilir hale gelmistir.

Durusma, taraflar açisindan önem tasir ve taraflar savunmalari için gerekli görüyorsa (talep ediyorsa) yapilmak durumunda olmalidir. Bu nedenle, durusmanin dava için gerekip gerekmedigini belirleme yetkisi, hiçbir zaman mahkemenin takdirinde olamaz. Bugünkü uygulamada temyiz basvurusunda bulunanin söz hakkinin kisitlanmasi ve karsi tarafla (veya vekili ile) bir kez de temyiz mercii önünde davasini tartisma hakkinin elinden alinmasi sonucunu dogurmustur. HMK’da ve CMK’da temyiz merciinin kanunlarda sayilan birçok halde talep durumunda durusma yapmakla yükümlü kilinmasi, HMK’nin ve CMK’nin, IYUK’a nazaran “vicdani kanaate” ve dolayisiyla adaletin tecellisine daha fazla hizmet ettigi söylenebilir.

Öte yandan yargilamada önemli olan taraflarin adalet duygusunun tatminidir. Kamuoyunda dosyalarin zaman ve is yükü sorunu dolayisiyla yeterince okunmadigi kanaati yaygindir. Bu nedenle taraflar bir kere de davalarini sözlü olarak anlatmak istemektedirler. Idari (özellikle vergi) yargida durusmasiz verilen kararlarin, çogu zaman taraflari tatmin etmedigi görülmektedir. 

Idari yargi mercilerinin, kanunda yasak olmamasi sebebiyle içtihatla gelistirmek yerine, “IYUK’ta yazili usulün benimsendigi ve sahit müessesesinin düzenlenmedigi” gerekçesinden hareketle durusmalarda tanik dinlemekten kaçinmasi ve tanik ifadesine basvurulamamasi da vicdani kanaatin olusmasini yine engelleyen bir baska unsurdur. Örnegin, disiplin cezasinin tanik ifadelerine dayali olarak verildigi veya cezali vergi tarhiyatinin tanik ifadesine dayali olarak yapildigi hallerde davanin taraflari, bu taniklarin yargiç huzurunda yeminli ifadelerinin alinmasini saglama olanagindan yoksundur. 

Yine vergi yargisinda karsilasilan bir durum ise durusmayi yapan yargiçla karar veren yargicin farklilasabilmesidir. Zira durusma sonrasi mahkeme heyeti, çesitli belgelerin getirilmesi veya bilirkisi incelemesi gibi çesitli ara kararlari verebilmekte, bu kararlarin yerine getirilmesi ise zaman almakta, ancak bu arada atamalar yolu ile mahkemenin üyeleri degisebilmektedir. Bu durumda ise durusmanin artik karari verecek yeni heyet huzurunda tekrarlanmasi gerekirken, yeni heyet durusmayi alelade bir usul muamelesi gibi görmekte, eski heyetin durusmayi yapmis olmasindan hareketle karari vermektedir. Temyizden dönen dosyalari da genellikle farkli üyeler degerlendirmekte ve durusma islevini kaybetmis olmaktadir. Bu gibi hallerde durusmanin tekrarlanmasi yolunun da hiç olmazsa içtihatla açilmasi gerekmektedir. 

Öte yandan mahkemelerin belge getirtme veya bilirkisi incelemesi gibi incelemeleri durusmadan sonra yapmalari dolayisiyla, belki dava sonucunu etkileyecek bu argümanlarin durusmada tartisilmasi olanagi kaybolmaktadir. Davalari esastan inceleyecek ve maddi olayi tekrar degerlendirecek istinaf mahkemelerinde durusma yapilmasinin mahkemenin takdirine birakilmasi yanlistir. Zira pek çok halde istinaf mahkemesi kararlarina karsi temyiz yolu kapali olacaktir. Istinaf mahkemesi kararlarina karsi karar düzeltme yolu da artik yoktur. Bu nedenle, istinaf uygulamasi 20 Temmuzda yürürlüge girmeden önce bu konu mutlaka gözden geçirilmeli ve talep halinde durusma yapilmasi zorunlu kilinmalidir. 

Adalet Bakanligi'nin idari yargida reform amaciyla IYUK üzerinde çalistigi bu günlerde, durusma müessesinin adil yargilanma ilkesine daha çok hizmet edecek sekilde yeniden düzenlenmesi bir zorunluluktur.