E- TEBLIGATTA IKINCI ADRES
(10.12.2015 tarihli DÜNYA Gazetesinde yayimlanmistir)
Maliye Bakanligi Vergi Usul Kanununun 107/A maddesinin
verdigi yetkiye dayanarak 27 Agustos 2015 tarihli Resmi Gazetede yayimladigi
456 sira no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebligi ile bazi mükelleflere elektronik
tebligat adresi kullanma zorunlulugu getirmistir.
1.1.2016’da
baslayacak bu uygulama dolayisiyla kapsama giren Kurumlar vergisi mükellefleri
ile ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti
bulunanlar, bu tarihe kadar vergi idaresinden elektronik tebligat adresi
almakla yükümlü kilinmislardir.
E-Tebligat sisteminde amaç vergi dairelerince vergi
kanunlari uyarinca tebligi gereken evrakin, elektronik tebligat sistemi ile
muhataplarin ulastirilmasidir. Ancak bu ulastirma her zaman yeterli
olmamaktadir. Çünkü herkes her zaman elektronik postalarina bakmakla yükümlü
tutulamayacagi gibi, kimi kisilerin düzenli bakma aliskanliklari da yoktur.
Kaldi ki bazen seyahat, hastalik vb. nedenlerle kisiler elektronik postalarina
bakmayi da ihmal edebilmektedirler. Bu nedenle bir hak kaybi dogmamasi için
mali idare, söz konusu mükelleflere elektronik tebligat adresi vermek için
aradigi dilekçelerde, mükelleflerin kendilerine elektronik tebligat
gönderildigini bildirmek üzere ayri bir mail adresi ve sms ile haber verebilmek
için bir de cep telefonu bildirmelerini istemektedir.
Mükelleflerin vergi idaresi ile
iliskileri genellikle yetkili muhasebecileri / mali müsavirleri araciligi
yürütülmektedir. Zaten bu nedenle elektronik tebligatla ilgili söz konusu
dilekçeler de vergi dairelerine anilan meslek mensuplari tarafindan
verilmektedir.
Ancak bu dilekçelerin verilmesi
sirasinda bazen meslek mensuplari, idare tarafindan istenen ikinci mail adresi
veya cep telefon numarasi olarak kendi mail adreslerini veya cep telefon
numaralarini vermektedirler. Bu konuda özel olarak yetkilendirilmis ve
kendisine vekâletname verilmis olma hali disinda, meslek mensuplarinin bu
davranislari ileride kendileri açisindan sorun çikartabilecek bir davranis
olarak gözükmektedir. Meslek mensuplarinin bu yola, islerini takip ettigi
mükellefin bazen bilgisayar kullanma konusundaki zaafiyetleri veya vergi
konularina hiç vâkif olmamalari gibi iyiniyetli sebeplerle gittigi
görülmekteyse de, konunun hukuki boyutu genellikle iyiniyete bakmamaktadir.
Nitekim Istanbul SMMM Odasi, Mesleki Gelismeleri
Izleme Kurulu tarafindan hazirlanan bir uyari notuna dayanarak üyelerini
uyarmistir. Üyelerine karsi büyük bir sorumluluk anlayisi ile yapilan bu uyari
ve çalismadan hareketle, bizde konuyu herkese duyuralim istedik.
Geçerli hukuki bir vekâletnameye sahip olunmasina
ragmen, meslek mensubunun kendi elektronik adresine gelen bir tebligati unutma,
yanilma, farkinda olmama, isi birakma, mükellefin ortadan kaybolmasi, ihtilaf
vb. sebeplerle muhatabina iletmemesi veya iletememesi durumunda, Borçlar
Kanununun haksiz fiili sorumluluguna iliskin hükümleri ile karsilasmasi
muhtemel olacaktir.
Borçlar Kanununun haksiz fiil sorumlulugunu düzenleyen
49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykiri bir fiille baskasina zarar veren,
bu zarari gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kurali
bulunmasa bile, ahlaka aykiri bir fille baskasina kasten zarar veren de bu
zarari gidermekle yükümlüdür.”
Vergi kanunlari geregi üzerine vergi borcu düsen
gerçek veya tüzel kisi vergi mükellefi oldugundan, meslek mensubunun sahsi
elektronik adresine gelen tebligat hakkinda, meslek mensubunun kendisini
bilgilendirmemesi nedeniyle zarara ugradigini iddia eden mükellef, ugradigi
zarar dolayisiyla Borçlar Kanunun 50, 51 ve diger maddelerine göre meslek
mensubuna rücu edebilir.
Türk Ceza Kanunun 257.maddesinde; “Kanunda ayrica suç
olarak tanimlanan haller disinda, görevinin gereklerine aykiri hareket etmek
suretiyle, kisilerin magduriyetine veya kamunun zararina neden olan ya da
kisilere haksiz bir menfaat saglayan kamu görevlisi, alti aydan iki yila kadar hapis
cezasi ile cezalandirilir” denildikten sonra ikinci fikrada “Kanunda ayrica suç
olarak tanimlanan haller disinda, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya
gecikme göstererek, kisilerin magduriyetine veya kamunun zararina neden olan ya
da kisilere haksiz bir menfaat saglayan kamu görevlisi, üç aydan bir yila kadar
hapis cezasi ile cezalandirilir” hükmüne yer bertilmistir. Burada ikinci
fikrada ihmali davranisla islenen görevi kötüye kullanma suçlarini cezalandirilmaktadir.
Burada sorumlulular yaptiklari degil yapmadiklari veya geciktirdikleri mesleki
görevleri ile kisilere (veya kumuya) verdikleri zararlardan ötürü
cezalandirilmaktadirlar.
Elektronik imzali teblig evrakinin, muhatabin
elektronik ortamdaki adresine ulastigi tarihi izleyen besinci günün sonunda
teblig edilmis sayilacaktir. Meslek mensubunun kendi elektronik adresine gelen
bilgilendirme mesajini herhangi bir sebeple mükellefe süresinde bildirememesi
sonucu, mükellef olusacak hak kaybindan dolayi zarar görmüsse meslek mensubunun
söz konusu düzenlemelere göre cezalandirilmasini da talep edebilecektir.
Bu nedenle, hem mükelleflerde hak kaybina bagli
olusacak zararlarin sorumlusu olmamak, hem de zaten yeterince sorumluluk sahibi
iken bir de bu yükün altina girmemek için meslek mensuplarina önerimiz, E-Tebligat
basvuru formalarinda kendilerinin degil, mükellefin elektronik bilgilendirme
adreslerinin yazmalaridir.