KİMSENİN HÂLÂ OKUMADIĞI
MADDE
NbEkonomi 29.12.2022
Aşağıda bir Kanun
maddesi aktaracağım. Bu madde 6183 sayılı Kanunun ödeme emrine itiraz başlıklı
58. maddesi. Maddeyi Gelir İdaresi Başkanlığının sayfasından aldım. Türkiye’nin
resmi mevzuat sitesi Başbakanlık Mevzuat Bilgi Sisteminden de kontrol ettim
orada da aynen yazıyor. Madde şöyle:
“Kendisine
ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği
veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait
itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir.
İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi
Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.
Borcun bir kısmına itiraz eden
borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır, aksi halde
itiraz edilmemiş sayılır.
(Mülga üçüncü fıkra)
İtiraz komisyonu bu itirazları en geç 7
gün içinde karara bağlamak mecburiyetindedir.
(Anayasa Mahkemesi tarafından iptal
olunan fıkra)
İtiraz komisyonlarının bu konudaki
kararları kesindir.
Borcun tamamına bu madde gereğince vaki
itirazların tamamen veya kısmen reddi halinde, borçlu ret kararının kendisine
tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde mal bildiriminde bulunmak
mecburiyetindedir.
Borcun bir kısmına karşı bu madde
gereğince vaki itirazlar mal bildiriminde bulunma müddetini uzatamaz.”
Bir kısmı hocalarımızın adıyla yayınlanan bir kısmı özel kurumlar
tarafından yayınlanan piyasadaki Kanun kitaplarını da kontrol ettim, hepsinde
madde aynı.
Maddeye göre ödeme emrine itiraz edilebilir. İtiraz da itiraz
komisyonuna yapılır. Tam bir komedi. Bundan tam 40 sene önce 6.1.1982 tarihinde
kabul edilen 2576 sayılı Kanunla bu tabirlerin anlamları değişti. İtiraz
komisyonu ibaresi vergi mahkemesi olarak değişti. İtiraz deyimi vergi
mahkemesinde dava açılması olarak değişti. Ancak yayınlanan Kanunların hiç
birinde bu değişikliği görmek mümkün değil.
Ne diyor Kanun maddesi, “İtiraz komisyonu bu itirazları en geç 7 gün
içinde karara bağlamak mecburiyetindedir.” Değişikliği biz işleyelim. “Vergi
mahkemeleri bu davaları en geç 7 gün içinde karara bağlamak mecburiyetindedir.”
Şimdi soralım. Acaba bir vergi mahkemesi, ödeme emri aleyhine açılmış
bir davayı 7 gün içinde sonuçlandırabilir mi? Cevabı verelim. Hukuken
sonuçlandıramaz. Çünkü mahkeme, İdari Yargılama Usulü Kanununa göre dava
dilekçesini davalı idareye tebliğ edecektir. İdarenin 30 gün cevap süresi
vardır. Mahkeme bu süreyi beklemek zorundadır. Peki 6183 sayılı Kanunun 7
günlük süresi ne oldu?
Ne diyor 58. madde; “İtirazın şekli,
incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu
hükümleri tatbik olunur.” İbare ve anlam değişikliklerini biz işleyelim;
“Davanın şekli, incelenmesi ve davaya ilişkin iade hususlarında Vergi Usul
Kanunu hükümleri tatbik olunur”.
Şimdi soralım? Davada uygulanacağı söylenen Vergi Usul Kanunu hükümleri
nerededir. Yoktur. Çünkü bu hükümler (VUK md. 379 – 412), 36 yıl önce 2577
sayılı kanunla yürürlükten kaldırılmıştır. Bu konudaki davalarda 40 yıldır
diğer Kanunlar gereği İdari yargılama Usulü Kanunu hükümleri uygulanmaktadır.
Maddeye göre, “İtiraz komisyonlarının (yani vergi mahkemelerinin) bu
konudaki kararları kesindir.” Kesin midir? Hayır değildir. Tutarı (2022 için) 9.000
Lirayı geçiyorsa, İstinaf Mahkemelerine başvurulabilir.
Maddeyi okuyan birisi, ödeme emrine itiraz etmek için itiraz komisyonunu
arasa ne olacak? Geçen gün uğradığım bir vergi dairesinde memurun birine
“vergiler itiraz komisyonu nerede, dilekçe vereceğim” dedim. “İlk defa sizden
duyuyorum, yok öyle bir komisyon dedi” Maddeyi
gösterdim, “ilk defa duyuyorum, müdür muavinine bir sorun” dedi.
Gencecik, pırıl pırıl bir memur. Yaşı bile bilmeye müsait değil.
Merak ediyorum, Hazine ve Maliye Bakanlığında, vazgeçtim, Gelir İdaresi
Başkanlığında 40 yıldır bu maddeyi okuyup da, bu komediyi düzeltelim diyen
çıkmaz mı? Bunca Torba Kanun çıkıyor. Bir madde ile konu yeniden düzenlenemez
mi?
Buraya
kadarki satırları 30.1.2018’de yazmıştım. Anlaşılan, sadece o günden bu güne
binlerce uygulaması olan, binlerce davaya konu edilen maddeyi bu sürede de
okuyan yetkili olmamış. Artık Bakanlıkların Kanun Teklifi hazırlama olanağı
olmadığına göre, milletvekillerinden de okuyan olmamış. Ben de bir kez daha
gündeme getireyim istedim. Madde okunmasa da yazım okunmuş, çünkü birkaç
kitapta atıf yapıldığını gördüm. Bu da mutluluk verici.
Neden
istedim, çünkü derste, “ödeme emrine karşı itiraz edilemez, düzeltme yoluna
gidilemez, sadece dava yoluna gidilebilir” deyince, bir öğrenci “ama kanunda
itiraz edilebilir” yazıyor dedi. Ah bu Z kuşağı. Her şeye itiraz
edecekler. Şimdi ben cevaben, “boşver
Kanunu, sen beni dinle” diyemezdim. Anlattım. Hatta “Kimsenin Okumadığı Madde”
diye gazetede de yazdığımı söyledim.
“Demek ki hâlâ okumamışlar” dedi.