İCRA HUKUKUNUN DURAN SÜRELERİ VE MAAŞ HACİZLERİ
Dr.
A. Bumin Doğrusöz
Dünya
Gazetesi / 14.4.2020
Bilindiği gibi, İcra
ve İflas Kanununun “Fevkalade hallerde tatil” başlıklı 330 uncu maddesine
istinaden 22/3/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2279 sayılı
Cumhurbaşkanı Kararı ile “bu Kararın yürürlüğe girdiği
tarihten(22.3.2020) 30/4/2020 tarihine kadar, nafaka alacaklarına ilişkin icra
takipleri hariç olmak üzere, yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas
takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin
yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati
haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine...” karar verilmiştir.
Daha sonra 26/3/2020 tarihli
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanununun Geçici 1/1b maddesinde; '
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda
belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından
tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak
üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas
takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin
işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih
dâhil) tarihine kadar durur.” Hükmü yer almıştır. Öte yandan aynı maddenin 3/b
fıkrasında ''Durma
süresi içinde rızaen yapılan ödemeler kabul edilir ve taraflardan biri, diğer
tarafın lehine olan işlemlerin yapılmasını talep edebilir," hükmüne yer
verilmiştir.
Gelen sorulardan anladığım kadarı ile
bu düzenlemeler karşısında çalıştırdığı kişilere ödediği ücretlerden icra
kesintisi yapmak durumunda olanların bu kesintilere ara verip vermeyecekleri
veya devam etmeleri gerekip gerekmediği konusunda tereddüt oluşmuştur.
Bu Konu, Adalet Bakanlığı İcra İşleri Dairesi Başkanlığının 2.4.2020 tarih ve 86420598-300/2678 sayılı yazı ile
açıklığa kavuşturulmuştur. Yazıda aynen şu ifadeler yer almıştır.
“Nafaka alacaklarına ilişkin takiplerin ve dolayısıyla maaş hacizlerinin
devam edeceği açık olup, başka sebebe dayanan diğer maaş hacizlerinin devam
etmesinin ve maaş kesintilerinin yapılmasının İcra ve İflas Takiplerinin
Durdurulmasına Dair 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına ve yukarıda bahsi geçen
yasal düzenlemelere aykırılık oluşturmayacağı, zira icra takiplerinin
durdurulduğu tarih aralığında icra daireleri tarafından yeni haciz kararları
alınamayacağından maaş haczi ve kesintileri için ilgili kurum ve kişilere
yazılan müzekkerelerin postada gecikmiş olması ve takibin dayanağının nafaka
borcuna ilişkin olup olmadığının veya diğer taraf lehine talep edilen bir işlem
kapsamında bulunup bulunmadığının kesinti yapacak kurum ya da kişi tarafından
bilinemeyecek olması gibi hususlar dikkate alındığında haciz müzekkerelerinin
gereği yerine getirilerek maaş kesintilerinin ilgili icra dairesi hesabına
gönderilmesinin uygun olacağı,
Maaş kesintilerinden icra dosyasına gelen ödemelerle ilgili ihtilaf bulunup
bulunmadığının, alacaklısına ödenip ödenmeyeceğinin icra müdürlüğünce takdir
edileceği, yapılacak işlemin hukuka aykırı veya hadiseye uygun bulunmadığının
düşünülmesi halinde ancak borçlu tarafından İcra ve İflas Kanunun 16 ncı
maddesi kapsamında şikayet yoluyla icra mahkemesine taşınabileceği, bu durumda
mahkemelerce verilecek karar gereğince icra müdürlüklerince işlem tesis
edilmesi gerektiği, değerlendirilmektedir.”
Bu yazıya göre; uygulanan maaş
haczi kesintilerine devam edilmesi ve birden fazla icra dosyasının bulunması ve
bir dosyadan yapılan kesintinin bitmesi halinde sırası gelen icra dosyaları
için de maaş haczi kesintisinin yapılması gerekmektedir.