Avukat olmayan avukatlar geliyor
Dünya Gazetesi / 24.03.2016
Maliye Bakanligi'nca hazirlanan Vergi Usul Kanunu Tasari Taslagi'nda “Durusmaya katilabilecekler” baslikli 309. maddeyi bu yazimda irdelemek istiyorum. Ama önce taslak maddesini aktarayim. “Danistay ve vergi mahkemelerinde yapilacak durusmalarda, iddia ve savunmanin gerekli kildigi ve idarece talep edilen hallerde, mahkeme idarece isimleri bildirilen ve durusmada hazir bulunan kamu görevlilerini, tarhiyatin dayanagi incelemeyi yapmis bulunan inceleme elemanini ve/veya ayrica mükellefin durusmada hazir bulundurdugu 3568 sayili Kanun'a göre yetki almis meslek mensubunu da dinler.”
Yargilama usulüne iliskin ve yargilamanin “durusma” safhasi ile ilgili
böyle bir maddenin Vergi Usul kanunu'nda degil de Idari Yargilama Usulü
Kanunu'nda olmasi gerekirse de, mevcut kanunda da benzeri bir düzenlemenin yer
almasi dolayisiyla bu konuya pek fazla girmeyecegim.
Halen yürürlükte bulunan Vergi Usul Kanunu'muzun mükerrer 378. maddesinde
yer alan düzenleme ise “Danistay ve Vergi Mahkemeleri'nde yapilacak
durusmalarda, iddia ve savunmanin gerekli kildigi hallerde, mahkeme vergi
davasina konu olan tarhiyatin dayanagi incelemeyi yapmis bulunan inceleme
elemanlari ile mükellefin durusmada hazir bulundurdugu mali müsaviri veya
muhasebecisini de dinler.”
Mevcut düzenlemeye göre mahkeme durusmada, taraf avukatlarini dinledikten
baska gerekli görürse incelemeyi yapmis bulunan inceleme elemanlari ile
mükellefin durusmada hazir olan mali müsavirini de dinleyebilir. Uygulamada
mahkemeler taraflardan talep gelirse de söz konusu kisileri dinlemektedir.
Ancak gerek inceleme elemani gerekse mali müsavir, avukatin yerine geçip hukuki
savunma yapamaz. Dava konusu olayla ilgili teknik bilgi sunabilir. Zaten bu
gibi durumlarda genellikle mahkeme baskani müdahalede bulunmaktadir.
Simdi taslak ile “idarece talep edilen hallerde, mahkeme idarece isimleri
bildirilen ve durusmada hazir bulunan kamu görevlilerini” de mahkemelerce
dinlenilecek kisilere eklemektedir. Ancak tarhiyatla ilgisi bulunmadigi
anlasilan bu kamu görevlilerinin kimler olabilecegi konusunda taslakda hiçbir
açiklama bulunmadigi gibi, bunlarin mahkemelerde ne anlatacagi da belli
degildir. Mahkeme bu kamu görevlilerini niçin dinleyecektir? Taslagin gerekçesi
de olmadigi için, bu sorularin yanitina yorum yolu ile ulasmaya çalisacagim.
Bu kamu görevlileri incelemenin tarafi da degildir. Zira dava konusu olayin
taraflari ve teknisyenleri zaten bellidir (davaci, davali vergi dairesi,
incelemeyi yapan inceleme elemani ve davacinin mali müsaviridir). Mahkemeler
zaten bunlari dinlemektedir. Bunlarin disindakiler, acaba ne anlatacaklardir.
Burada tek ihtimal vardir, o da bu kisilerin savunma yapmak üzere
görevlendirilecek olmalaridir.
Anlasilan idare, vergi dairelerini savunan avukatlarinin performanslarindan
memnun degildir. Idarenin davalarin kaybedilme sebebi olarak, iyi
savunulamamayi gördügü anlasilmaktadir. Zaten çesitli sohbetlerde bunun ifade
edildigi de bir söylentidir. Ancak vergi davalarinin kaybedilme sebebi olarak,
vergi mahkemelerinin re’sen arastirma görev ve yetkilerine ragmen avukatlar
görülüyorsa, bu en büyük yanilgidir.
Simdi getirilmek istenen düzenleme ile vergi daireleri davalarda avukatin
yaninda bir baska kamu görevlisini (muhtemelen vergi müfettisi veya gelir
uzmani gibi sifatlara sahip kisileri) görevlendirecek ve asil savunmayi bu kamu
görevlileri yapacaklardir. Böylece vergi dairelerinin avukatlari biraz daha
kenara itilecek ve giderek küstürülecektir.
Vergi hukuku, kambiyo hukuku, gümrük hukuku, sermaye piyasasi hukuku gibi
özel uzmanlik isteyen bir hukuk dalidir. Idarenin bu alanlarda uzmanlasmis
avukatlarla isbirligi yapmasi veya kadrosuna alarak istihdam ettigi avukatlara
vergi hukuku alaninda iç egitimler düzenlemesi ayri bir konudur ve idarenin
bilecegi iç isidir. Ancak usul hukuku ilke ve kurallari bir kenara birakilarak,
Vergi Usul Kanunu düzenlemesi ile avukati ikinci plana itip yeni savunmanlar
yaratilmasi bence yerinde bir uygulama olmayacaktir. Kaldi ki bu yol açilirsa,
ileride vergi dairesinin savunmasinda avukata gerek olmadigi, kamu görevlisinin
yeterli olacagi görüsüne kadar da gidebilir.
Zaten taslagi hazirlayanlarin yargilama usulü hukukuna da pek vakif
olmadiklari, Danistay ve Vergi Mahkemeleri'ni maddeye yazarken, asil ve pek çok
halde nihai yargilamayi 20 Temmuz'dan itibaren istinaf mahkemesi olarak yapacak
olan Bölge Idare Mahkemeleri'ni yazmayi unutmalarindan anlasilmaktadir. Belki
bunun da bilmedigimiz bir gerekçesi vardir.
Dedigim gibi, vardigim sonuçlar, taslak gerekçesiz açiklandigindan,
maddenin kisisel yorumunu yansitmaktadir. Insallah yorumumda yaniliyorumdur ve
taslak maddesinin güzide bir gerekçesi vardir. Zira avukatlarin kamu görevlisi
olmasi mümkündür, ama kamu görevlilerinin avukat yerine geçip avukatlik yapmasi
mümkün degildir.
Burada benim asil merak ettigim söz konusu taslak maddesi hakkinda,
Baro’larin ne düsündügüdür?