DEĞERLİ
KONUTLAR VERGİSİ IZDIRABI
Dr. A. Bumin Doğrusöz
DÜNYA / 21.1.2021
Geçen
yazımda 2020 yılı emlâk vergisi değeri 5 milyon lirayı aşan konutların,
5.227.000 Lirayı aşan değeri üzerinden değerli konutlar vergisine tâbi
olduğunu, konutun malikinin, varsa intifa hakkı sahibinin, her ikiside yoksa
konuta malik gibi tasarruf edenin bu verginin mükellefi olduğunu yazmıştım. Bu
vergiden aşağıda sayacağımız konutlar, muaf tutulmuştur.
MUAFİYETLER
1. Genel ve
özel bütçeli idarelerin, belediyelerin, üniversitelerin ve Toplu Konut İdaresi
Başkanlığının maliki olduğu mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut
vergisinden muaftır.
2. Türkiye
sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanların bu taşınmazı ile
birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların değerli konut vergisinin
konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı (intifa hakkına
sahip olunması hâli dâhil) da değerli konut vergisinden muaftır
3. Karşılıklı olmak şartıyla yabancı
devletlere ait olup elçilik ve konsolosluk olarak kullanılan mesken nitelikli
taşınmazlar ile elçilerin ikametine mahsus mesken nitelikli taşınmazlar ve
bunların müştemilatı ve merkezi Türkiye'de bulunan milletlerarası kuruluşlara,
milletlerarası kuruluşların Türkiye'deki temsilciliklerine ait mesken nitelikli
taşınmazmaaşlar değerli konut vergisinden muaftır.
4. Esas
faaliyet konusu bina inşası olanların işletmelerine kayıtlı bulunan ve henüz
ilk satışa, devir ve temlike konu edilmemiş yeni inşa edilen mesken nitelikli
taşınmazlar ilk satışa, devir ve temlike konu edilmediği sürece vergiden
muaftır. Bu muafiyet hükmü arsa karşılığı inşaat işlerinde sözleşme gereği
taahhüt işini üstlenen müteahhide kalan mesken nitelikli taşınmazlar için de
uygulanır. Söz konusu taşınmazların kiraya verilmesi veya sair surette
kullanılması durumunda muafiyetten yararlanılması mümkün değildir.
Özellikle
duraksama yaratan 2 no’da yazdığımız muafiyeti biraz açalım.
A. Değeri
2020 yılında 5 milyonu aşan bir konutu olan kişinin bu konutu vergiden muaftır.
Malik veya intifa hakkı sahibinin bu konutu kullanıp kullanmaması önemli
değildir. Kiraya verdiği bir konutta olabilir. Ayrıca burada tek konutun muaf
olmasında, emlâk vergisinde aranan sosyal güvelik kurumundan emekli aylığı
dışında başka geliri olmama veya konutun 200 m²’yi aşmama gibi koşullarda
aranmamaktadır.
B. Değeri
2020 yılında 5 milyonun altında bir veya birkaç konutu ve değeri 5 milyonun
üzerinde bir konutu olanların bu konutu yine vergiden vergiden muaftır. Bu
durumda olanların beyanname vermelerine gerek yoktur.
C. Değeri
2020 yılında 5 milyonun altında bir veya birkaç konutu olan veya hiç olmayan,
ancak değeri 5 milyonun üzerinde birden fazla konutu olanların ise, değeri 5
milyonu geçen konutlarından en düşük değerli olanı vergiden yine muaftır. Bu
durumda olanlar, muaf olan konutu beyannamelerine yazmayacaklar, ancak
beyannamenin ekinde hangi konutun bu vergiden muaf olarak belirlendiğini, anılan
Genel Tebliğin Ekinde örneği bulunan bir form ile vergi idaresine bildirmeleri
gerekmektedir.
BEYANNAME KURALLARI
Değerli
konutlar vergisi beyannamesi vergi dairelerine elden verilebileceği gibi
elektronik ortamda da verilebilir. Bu beyannameleri mükelleflerin kendileri
verebileceği gibi bir yeminli veya serbest mali müşavir aracılığıyla vermeleri
de mümkündür. Beyannamelerin ekinde, belediyelerden alınacak ve konutun 2020 ve
2021 yıllarına ait emlâk vergisi değerlerini gösteren yazının da eklenmesi
gerekmektedir. Beyannamelerini elektronik ortamda verenlerin, beyannamenin eki
olması gereken belediye yazısını vergi dairesine ayrıca elden vermeleri veya
iadeli posta ile göndermeleri gerekmektedir. Oysa GİB bu yazının beyannamenin
eki olarak taranıp gönderilmesini veya fotoğraf olarak eklenmesini sağlayacak
basit bir program hazırlamak yerine mükellefleri uğraştırmayı tercih etmiştir.
Değerli
konut vergisi beyannamesi, konutun bulunduğu yerdeki vergi dairesine
verilecektir. Ancak konutun bulunduğu yerden farklı yerde bulunanlar, bu
pandemi döneminde konutun bulunduğu yere gidemeyeceklerine göre, ya
beyannamelerini elektronik ortamda vereceklerdir veya iadeli posta ile
göndereceklerdir. Bu şekilde gönderimlerde beyannamenin postaya veriliş tarihi,
vergi idaresine veriliş tarihi olarak kabul edilmektedir. Ancak bu şekildeki
gönderimde, iadeli taahhütlü gönderi formunun üzerine “içinde beyanname vardır”
diye yazmakta fayda vardır.
Birden fazla
değerli konutu olanların, bunların hepsini bir beyannamede toplamaları ve tek
beyanname vermeleri mümkündür. Bu durumda beyannamenin konutların her hangi
birinin bulunduğu yer vergi dairesine verilmesi yeterlidir.
Paylı
mülkiyet halinde her bir mükellef kendi payı için beyanname vermek zorundadır.
Elbirliği
mülkiyetinde ise her bir elbirliği mülkiyetine konu taşınmaz için taşınmazın
bulunduğu yer vergi dairesine ayrı beyanname verilmesi gerekmektedir. Bu
beyanname elbirliği halinde malik olanlarca toplu halde verilebileceği gibi,
her bir pay sahibi de ayrı beyanname verebilir.
Beyan süresi
1 ilâ 20 Şubat arasıdır.
VERGİNİN ÖDENMESİ
20 Şubat
akşamına kadar verilecek beyanname üzerine yıllık olarak tahakkuk ettirilecek
ve şubat ve ağustos aylarının sonuna kadar iki taksitte ödenecektir.
Beyanname
verme (ve vergiyi ödeme) yükümlülüğü 1 Ocak günü malik veya intifa hakkı sahibi
olanlardadır. Bu tarihten sonra satış, bağış ve benzeri sebeplerle malik veya
intifa hakkı sahibi değişirse, yani malikin veya intifa hakkı sahibinin
mükellefiyeti izleyen yıl başlayacaktır. Dolayısıyla verginin iki taksidini de
ödeme yükümlülüğü, beyanname verene (satana veya bağışlayana) ait
olacaktır. Bir başka anlatımla değerli
konutunu bu ay satanlar, ben sattım kurtuldum demeyecekler, yine beyanname
verip vergiyi ödeyeceklerdir.
VERGİYİ BASİTLEŞTİREMEZ MİYİZ?
Bu ızdırap
her yıl yaşanacaktır. Çünkü her yıl belediyeden yazı alıp beyanname verme
mecburiyeti vardır. Oysa vergi idaresinin belediyelerden değerli konut
bilgilerini elektronik ortamda alıp, vergiyi re’sen tahakkuk ettirmesi,
kişilerinde vergilerini bankalara ödemesi ile basitleştirilecek bir vergi,
bürokrasi ve mükellefler nezdinde hammaliyeye dönüşmüş durumdadır. Sadece
muafiyet savında olanların ilgili vergi dairesine dilekçe vermeleri yeterli
olacaktır.
Bu arada
vergi tahsil yetkisinin de kamu bankalarının tekelinden kurtarılması,
mükelleflerin bankamatik cihazları önünde yığılmaları da önlenilmelidir. Kamu
bankalarının müşteri kapmak adına mükelleflere çektirdikleri ızdırabı daha önce
yazdığımdan tekrar etmiyorum.