VERGI
MÜKELLEFI VE SORUMLULUGU
Dr. Veysi Sevig
ITO HABER
/ 4 Subat 2019 Pazartesi
Vergi Usul
Kanunu’nun 8’inci maddesinde “Mükellef ve Vergi Sorumlusu’nun” tanimi
yapilmistir. Bu tanimlamaya göre “mükellef, vergi kanunlarina göre kendisine
vergi borcu terettübeden (yüklenen) gerçek veya tüzel kisidir. Vergi sorumlusu,
verginin ödenmesi bakimindan alacakli vergi dairesine karsi muhatap olan
kisidir. Vergi kanunlariyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere,
mükellefiyete veya vergi sorumluluguna müteallik özel mukaveleler vergi dairesini
baglamaz.”
Ayni madde
hükmü geregi olarak “Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan her gerçek kisi
ile tüzel kisilere bir vergi numarasi verilir. Bu hükmün uygulanmasina iliskin
usul ve esaslari tespit etmeye ve vergi numarasinin kamu kurum ve kuruluslari
ile gerçek ve tüzel kisilerce yapilacak islemlerle ilgili kayitlarda ve
düzenlenecek belgelerde kullanilmasi mecburiyetini getirmeye Maliye Bakanligi
yetkilidir.”
Vergi Usul
Kanunu’nun 9’uncu maddesi uyarinca mükellefiyet ve vergi sorumlulugu için
kanuni ehliyet sart degildir.
“Vergiyi
doguran olayin kanunlarla yasak edilmis bulunmasi mükellefiyeti ve vergi
sorumlulugunu kaldirmaz.”
“Bir kisinin
vergi mükellefi olabilmesi için;
- Vergiyi doguran olayin
ilgilinin kisiliginde gerçeklesmesi,
- Vergi borcunu kendi
malvarligindan ödemek zorunda olmasi gerekir.
Bu iki sart
vergi mükellefi ile vergi sorumlusu arasindaki farklari belirlemektedir.
Vergi
sorumlusu ile mükellef arasindaki en önemli fark mükellef vergi borcunu malvarligindan
ödemekle yükümlüdür. Bir baska anlatimla Vergi hukuku açisindan “sorumluluk”
kavrami, kendi mükellef olmadigi halde, mükellefle olan iliskisi ve baglantisi
nedeniyle vergilendirme ile ilgili maddi ve/veya sekli ve idari ödevlerin
yerine getirilmesinden üçüncü kisileri de sorumlu tutmak için kullanilmaktadir.
(Özyer, Mehmet Ali Dr. “Vergi Usul Kanunu Uygulamasi”, HUD yayinlari, sf:40)
Vergi Usul
Kanunu’nun 11’inci maddesi ile vergi kesenlerin sorumlulugu belirlenmistir.
Vergi hukuku alaninda “sorumluluk” kavrami, kendisi mükellef olmadigi halde,
mükellefle olan iliskisi nedeniyle vergilendirme ile ilgili maddi ve/veya sekli
ödevlerin yerine getirilmesinden üçüncü kisileri de sorumlu tutmak için
kullanilmaktadir.
Yasal
düzenleme geregi vergi kesenlerin sorumlulugu;
Yaptiklari
veya yapacaklari ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanlar, verginin tam olarak
kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diger ödevleri yerine getirmekten
sorumludur.
Bu
sorumluluk, bunlarin ödedikleri vergilerden dolayi asil mükelleflere rücu etmek
(yansitmak) hakkini kaldirmaz.
Mal alim ve
satimi ve hizmet ifasi dolayisiyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine
yatirmak zorunda olanlarin, bu yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde
verginin ödenmesinden, alim satima taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve
aralarinda dogrudan ve hisimlik nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya
yönetimine katilmak veya menfaat saglamak suretiyle dolayli olarak iliskide
bulundugu tespit olunanlar müteselsilen sorumludur. Ancak bu baglamda
belirtilen müteselsilen sorumluluk mal üreten çiftçiler ile nihai tüketiciler
için söz konusu degildir.
Konuya
iliskin olarak Katma Deger Vergisi Kanunu’nun 9’uncu maddesi uyarinca;
- Mükellefin Türkiye içinde
ikametgâhinin, isyerinin, kanuni merkezi ve is merkezinin bulunmamasi
hallerinde ve gerekli görülen diger hallerde Maliye Bakanligi, vergi
alacaginin emniyet altina alinmasi amaciyla, vergiye tabi islemlere taraf
olanlari verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir.
Ancak
“Türkiye’de ikametgâhi, isyeri, kanuni merkezi ve is merkezi bulunmayanlar
tarafindan katma deger vergisi mükellefi olmayan gerçek kisilere elektronik
ortamda sunulan hizmetlere iliskin katma deger vergisi, bu hizmeti sunanlar
tarafindan beyan edilip ödenir.
Maliye
Bakanligi elektronik ortamda sunulan hizmetlerin kapsami ile uygulamaya iliskin
usul ve esaslari belirlemeye yetkilidir.
- Fiili ya da kaydi envanter
sirasinda belgesiz mal bulundurdugu veya belgesiz hizmet satin alindiginin
tespiti halinde, bu alislar nedeniyle ziyaa ugratilan katma deger vergisi,
belgesiz mal bulunduran veya hizmet satin alan mükelleften aranir.
Belgesiz mal
bulundurduklari veya hizmet satin aldiklari tespit edilen mükelleflere, bu mal
ve hizmetlere ait alis bedellerinin ibrazi için tespit tarihinden itibaren 10
günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alis belgelerinin ibraz edilmemesi
halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal
bedeli üzerinden hesaplanan katma deger vergisi, alislarini belgeleyemeyen
mükellef adina re’sen tarh edilir. Bu tarhiyata vergi ziyai cezasi uygulanir.
Ancak
belgesiz alinan mal ve hizmetleri satanlara, bu satislarla ilgili olarak, vergi
inceleme raporuna dayanilarak katma deger vergisi tarhiyati yapildigi takdirde,
ziyaa ugratilan vergi ve buna iliskin ceza ayrica alicilardan aranmaz.
Tarim
Ürünleri Lisansli Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin
temsil ettigi ürünü depodan çekecek olanlara teslimine ait katma deger
vergisinin ödenmesinden lisansli depo isleticileri sorumludur.