BORCA BATIK OLMAK

02.05.2016 Dr. Veysi SEVIG- 3294 görüntülenme YAZDIR

Borca batik olmak

Dr. Veysi Sevig

 ITO HABER Gazetesi 02 Mayis 2016

Türk Ticaret Kanunu’nun 376’nci maddesi geregi olarak anonim sirketlerde “Son yillik bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplaminin yarisinin zarar sebebiyle karsiliksiz kaldigi anlasilirsa, yönetim kurulu genel kurulu hemen toplantiya çagirir ve bu genel kurula uygun gördügü iyilestirici önlemler sunar.”

Söz konusu kanun maddesinin gerekçesinde de belirtildigi üzere bu önlemler; sermaye artirimi, bazi üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatilmasi ya da küçültülmesi, istiraklerin satisi, pazarlama sisteminin degistirilmesi veyahut da benzer nitelikte uygulamalar olabilir. Bu hükmün uygulanabilmesi için; kanuni yedek akçeler disindaki açik yedek akçelerle de zararin kapanmamis olmasi ve arta kalan zararin sermaye ile kanuni yedek akçeler toplaminin yarisini geçmesi gerekmektedir.

Diger yandan son yillik bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplaminin üçte ikisinin zarar sebebiyle karsiliksiz kaldigi anlasildigi takdirde, derhal toplantiya çagrilan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasina karar vermedigi takdirde sirket kendiliginden sona erer.

Ancak “sirketin borca batik durumda bulundugu süphesini uyandiran isaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem isletmenin devamliligi esasina göre hem de muhtemel satis fiyatlari üzerinden bir ara bilanço” çikartmakla yükümlüdür. Bu bilançodan aktiflerin, sirketin alacaklilarinin alacaklarini karsilamaya yetmediginin anlasilmasi halinde, yönetim kurulu, bu durumu sirket merkezinin bulundugu yer asliye ticaret mahkemesine bildirerek iflasini ister.

Diger yandan Türk Ticaret Kanunu’nun 377’nci maddesi geregi olarak yönetim kurulu veya herhangi bir alacakli yeni nakit sermaye konulmasi dahil nesnel ve gerçek kaynaklari ve önlemleri gösteren bir iyilestirme projesini mahkemeye sunarak iflasin ertelenmesini isteyebilir. Buna göre iflasin ertelenmesine iliskin olarak Türk Ticaret Kanunu’nun söz konusu maddesi dört temel kurali içermektedir. Söyle ki;

- Iflasin ertelenmesi halinin bir iyilestirme projesinin varligi halinde kabul edilmesi gerekmektedir.

- Iyilestirme projesinin emredici nitelikte kurallar içermesi halinde geçerli olmasi öngörülebilir.

- Iyilestirme projesine uygun kaynaklarin belirlenmis olmasi zorunludur. Proje sahipleri kendi önerilerini iyilestirme kosulu olarak koyamazlar. Projede yer alan önerilerin gerçeklestirilmesi için gerekli nesnel kaynaklarin gösterilmesi ve bunlar içinde öz kaynaklarinin da bulunmasi gerekmektedir. Bu baglamda fedakarlik pay sahiplerinden gelmelidir. Aksi takdirde iflas ertelemesi alacaklilari oyalayan bir araca dönüsür.

- Ayrica yönetim kurulunun iyilestirici önlem ve önerilerini olusturmasi ve durumu açiklayici raporda yer vermesi zorunludur.

Sirketlerin “borca batik olma” kavrami, sirket aktifleri-yillik bilançoda oldugu gibi defter (iktisap) degerleriyle degil-fakat gerçek (olasi satis) degerleri ile dikkate alinmasi gerekmektedir. Aksi takdirde alacaklilarin alacaklarini alamamalari, yani sirketin borç ve taahhütlerini yerine getirememesi söz konusu olabilir. Bu baglamda “borca batik durumda olmanin isaretleri, yillik bilançoda oldugu gibi defter (iktisap) degerleriyle degil-fakat gerçek (olasi satis) degerleriyle degerlemeye tabi tutulsalar bile alacaklilarin magdur olmalari, yani sirketin borç ve taahhütlerini karsilayamamasi anlamina gelmektedir.

Uygulamada isletme “varliklarinin olasi satis degerlerine göre çikarilan bilanço sirketin iflasi için yönetim kurulunun mahkemeye basvurmasina gerek olup olmadigini ortaya koyar.” Bu baglamda da aktif ve pasif varliklarin isletmenin sürekliligine göre degerlendirilmesinin, faaliyetine devam edecek bir isletme esas alinarak degerlendirme yapilmasi anlamina geldigini, bu durumun sirketin ileride eski gücüne kavusup kavusmayacagi konusunda karar verilmesinde önemli bir unsur olarak kabul edilmektedir.