Sirketlerde
istirak hisseleri ve tasinmaz mal satis istisnasi
Dr. Veysi Sevig
ITO HABER GAZETES / 09 Mayis 2016
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-e maddesi uyarinca
kurumlarin aktiflerinde iki tam yil süreyle kayitli bulunan tasinmazlarin,
istirak hisseleri, intifa senetleri ile rüçhan haklarinin satisindan dogan
kazançlarinin belli kosullar çerçevesinde kurumlar vergisinden bagisik
tutulacagi hususu hükme baglanmistir.
Kanun maddesinde sözü edilen “Tasinmaz kavrami” Arazi(üzerindeki
bina dahil) kat mülkiyet kütügüne kayitli bagimsiz bölümler ile tapu siciline
müstakil ve daimi olmak kosuluyla ayrica kaydedilen haklar tasinmaz olarak
kabul edilerek istisnadan yararlandirilmaktadir.
“Istirak Hissesi” ise SPK hükümlerine göre kurulan
yatirim ortakliklari hisse senetleri dahil olmak üzere Anonim Sirket hisse
senetleri ile Limited sirketlere ait istirak paylari, eshamli komandit
sirketlerin komanditer ortaklarina ait ortaklik paylari, is ortakliginda mevcut
ortaklik paylari, kooperatiflere ait ortaklik paylari istirak hissesi olarak
istisna kapsaminda olup, kollektif sirket ortaklari ile komandit sirketin
komandite ortaklari tüzel kisiligi bulunmadigindan kurumlarin bu ortaklik
hisselerini edinmeleri halinde istirak hissesi istisnasi geçerli olmamaktadir.
Diger yandan SPK’nin düzenleme ve denetimine tabi fonlarin katilma belgeleri
ise istirak hissesi olarak kabul edilmemektedir. Buna karsilik kurucu ve intifa
hisse senetleri ile rüçhan hakki senetleri istisna kapsamindadir.
Kurumlar Vergisi’nin 5/1-e kapsamindaki istisna
kazanç; tasinmazlarda maliyet degeri ile satis bedeli arasindaki farktir. Bu
baglamda maliyet bedeline giderlerden tasinmaz maliyetine aktarilan paylar
dikkate alinmamaktadir.
Mevcut düzenleme çerçevesinde söz konusu istisna
hükmünden tam ve dar mükellefler ile kooperatifler, iktisadi kamu kuruluslari
dahil tüm kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilmektedirler.
Tasinmaz veya istirak hissesini elden çikaran kurumun,
iki tam yil süre ile aktifte tutulma süresinin hesaplanmasinda dikkate alinmasi
gereken hesaplamanin gün hesabina göre yapilmasidir.
Diger yandan istirak hissesi satin alinma yoluyla
edinilmis olursa satin alma tarihi; sirket kurulusu veya sermaye artirimi yolu
ile edinilmisse ticaret siciline tescil tarihi; rüçhan hakki kullanilarak
itibari degeriyle edinilmisse, rüçhan hakki veren istirak hissesinin edinme
tarihi esas alinacaktir. Örnegin 05.05.2012 tarihinde edinilmis istirak
hissesinin rüçhan hakki kullanilarak 10.07.2013 tarihinde itibari degeriyle
yeniden istirak hissesi alinmis olursa bu takdirde 05.05.2012 tarihi dikkate
alinarak 06.05.2014 tarihinde iki yillik sürenin dolmus oldugu kabul
edilecektir. Rüçhan hakki nedeniyle itibari degerinden farkli bir degerle hisse
senedi iktisap edilmesi halinde; bu hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak,
eski hisse senetleriyle iliskilendirilmeksizin, fiilen kurumun aktifine
girdikleri tarihin esas alinmasi gerekmektedir.
Kurumlar vergisi mükelleflerinin, ayni kuruma ait
farkli tarihlerde iktisap ettikleri hisselerinin bir kismini satmalari halinde,
söz konusu istirak hisselerinin iki tam yil aktifte yer almalari kosulunun
gerçeklestirilip gerçeklestirilmediginin belirlenmesinde ilk giren ilk
çikar(FIFO) yöntemine göre hesaplarin yapilmasi gerekmektedir.
Tasinmalarda iki yillik sürenin baslangici tapuya
tescil tarihidir. Kurumlar tarafindan, insaati henüz tamamlanmayan, fiilen
kullanma olanagi da bulunmayan, binalarin satilmasi söz konusu olursa bu
durumda kurum aktifinde iki tam yil kayitli olmasi kosuluyla, sadece binanin
arsasinin satis kazancina tekabül eden kismi kurumlar vergisinden istisna
edilmektedir. Ancak, arsa üzerinde insa edilen ve aktife kaydedilen binanin,
kurum adina tapuya tescil edilerek satilmasi halinde, satilan binanin iki
yillik aktifle bulundurulma süresinin baslangiç tarihi olarak, insaatin
tamamlandigi ve bina olarak kullanilmaya baslandigi tarih esas alinir.
Istisna; elde edilen kazancin yüzde 75’ine
uygulanmakta olup, kazancin yüzde 25’i vergiye tabi tutulmaktadir. Ancak bu
farkin sermayeye eklenmesi zorunlu degildir. Buna karsin saglanan kazancin
satisin yapildigi yili izleyen yildan itibaren bes yil süre ile özel fon
hesabina alinmasi gerekmektedir.
Diger yandan satis bedelinin satisi izleyen iki yil
içerisinde tahsil edilmesi öngörülmüstür. Dolayisiyla satisi takip eden iki tam
yil içerisinde tahsil edilemeyen hasilata isabet eden kazanç istisnadan
yararlandirilamaz.
Tahsilatin nakit yapilmasi gerekmektedir. Ancak nakde
tahvili mümkün olan altin, Devlet Tahvili, Hazine Bonusu, Toplu Konut
Idaresince çikarilan veya borsada islem gören hisse senetleri, bonolar ile de
yapilan ödemeler tahsilat olarak kabul edilmektedir.