KDV’DE
HASILAT ESASLI VERGILENDIRME
Dr. Veysi Sevig
ITO HABER / 18
Mart 2019
Katma Deger Vergisi Kanunu’nun 7104 sayili Kanun’un
12’nci maddesiyle basligi ile birlikte yeniden düzenlenen 38’nci maddesi
“hasilat esasli vergilendirme” ile ilgili kurallari belirlemektedir. Söyle ki;
“Ticari kazanci isletme hesabina göre tespit edilenler
ile mesleki kazanci serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenden
Cumhurbaskani tarafindan belirlenen sektör ve meslek gruplari kapsaminda yer
alanlar, talep etmeleri halinde vergiye tabi islemlerin karsiligini teskil eden
(Katma Deger Vergisi dahil) bedel üzerinden, bu kanunun 28’inci maddesi
uyarinca belirlenen en yüksek orani geçmemek üzere, Cumhurbaskaninca ilgili
sektör veya meslek grubu için belirlenen oran uygulanmak suretiyle
hesapladiklari Katma Deger Vergisi’ni, indirilecek Katma Deger Vergisi ile
iliskilendirmeksizin beyan ederek öderler.”
Yukarida “birinci fikra kapsaminda hasilat esasli
vergilendirilen mükellefler, kazançlarinin tespitinde kendilerine yapilan
teslim ve hizmetler dolayisiyla alis vesikalarinda gösterilen Katma Deger
Vergisi ile hasilat esasli vergilendirme usulüne göre gider veya maliyet,
yaptiklari teslim ve hizmetler dolayisiyla hesapladiklari Katma Deger
Vergisi’ni de gelir olarak dikkate alirlar.”
Hasilat esasli vergilendirme usulüne geçen
mükellefler, iki yil geçmedikçe bu usulden çikmazlar.
Cumhurbaskani Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarinca
bilanço esasina göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini,
sektörler ve meslek gruplari itibariyla belirleyecegi yillik is hacimlerine
göre hasilat esasli vergilendirme usulü kapsamina almaya, Maliye Bakanligi bu
maddenin uygulanmasina iliskin usul ve esaslari belirlemeye yetkilidir.
Hasilat esasli vergilendirme usulü olarak kabul ve
ifade edilen yukarida belirtilen sistem geregi ticari amaçli olarak satin
alinan emtia için ödenen Katma Deger Vergisi’nin ileride satisinin yapilmasi
halinde hesaplanan Katma Deger Vergisi’nden indirilmesi mümkün olamayacak.
Gerçekte Katma Deger Vergisi mal ve hizmetlerin alis ve satis fiyatlari
üzerinden hesaplanan yayili muamele (islem) vergisi özelligi olan bir tüketim
vergisi türüdür. Söz konusu verginin verimliligi dolasima giren degerlerin
takibine (izlenmesine) baglidir.
Hasilat esasli Katma Deger Vergisi uygulamada satici
tarafindan, satis konusu olan mallar için söz konusu malin satis bedeli
üzerinden hesaplanmaktadir. Bu baglamda da satisi gerçeklestirenler söz konusu
vergiyi nakden veya hesaben almaktadirlar. Ancak uygulamada bu konuda (tahsilat
asamasinda) mevzuat disi islemlerin mevzuata uyumu konusu özellikle tartisilir
hale gelmistir.
Uygulamada satici tarafindan alicidan tahsil edilmesi
gereken Katma Deger Vergisi’nin mevzuata uygun olarak hazineye intikali giderek
gecikmeli hale gelebilmektedir.
Uygulamaya konulmasi öngörülen sistemde özellikle
alislarda, saticiya ödenmesi gereken Katma Deger Vergisi saticiya ödenmeyecek,
dolayisiyla hasilat esasli KDV sisteminde “191 indirilecek KDV” hesabi
olmayacak. Ancak bu baglamda da yeni sistemin belli konularda geçerli olmasi ve
hasilat esasli vergilendirme usulüne geçen mükelleflerin, iki yil geçmedikçe bu
usulden çikamayacaklari hususunun öngörüldügü ifade edilmektedir.
Bir baska açidan uygulamada hasilat esasli sisteme
geçis konusunda mükelleflere belli bir tercih hakkinin saglanacagi
beklenilmekte olup, bu konuda Katma Deger Vergisi’nin; islemin özelligine göre
gider olarak degerlendirilmesi veya yaptiklari teslim ve hizmetler nedeniyle
hesapladiklari Katma Deger Vergisi’ni gelir olarak dikkate alma zorunlulugu
uygulamasinin temel özelliklerini olusturacak. Hasilat esasli vergilendirmenin
asil amaci orta ölçekli vergi mükelleflerinin faturasiz islemler sonrasinda
basvurduklari yasal olmayan yöntemler sebebiyle olusan usulsüz belgelerin önlenmesi
ve mükelleflerin düzenli ve güvenilir beyan vermeye yönlendirmektedir.
Hasilat Esasli Vergilendirme sistemine karsi
uygulamaya yönelik bazi elestiriler gündeme gelmektedir. Bu elestirilerden
birisi de “verginin piramitlesmesine” neden olmasidir.
Uygulamada Katma Deger Vergisi açisindan ortaya çikan
kayip ve kaçaklar artmaktadir. Özellikle kayitdisiliga yönelik kayiplarin
uygulamada takip edilememesi sorun yaratir hale gelmistir.
Ancak günümüz kosullarinin dikkate alinarak söz konusu
kayip ve kaçaklarin farkli yöntemlerle de en azindan kontrol altina alinarak
önlenmesi mümkündür.
Kaldi ki; ‘Hasilat Esasli’ vergilendirme usulüne geçen
mükellefler, iki yil geçtikten sonra bu usulden çikabilme olanagina
sahiptirler.
Mükelleflerin hasilat esasli vergilemeye geçebilmeleri
için simdilik sadece sehir içi yolcu tasimaciligi yapmalari gerekmektedir.