"IZAHA
DAVET” MÜESSESESININ DETAYLARI BELIRLENDI
Doç.
Dr. Özgür BIYAN·
I.
GIRIS
Geçen sayida da yer
verildigi ve bilindigi üzere 6728 sayili[1]
“Yatirim Ortaminin Iyilestirilmesi Amaciyla Bazi Kanunlarda Degisiklik
Yapilmasina Dair Kanun”un 22’nci maddesiyle Vergi Usul Kanunu’nun mülga 370’inci
maddesinde “izaha davet” müessesesi ihdas edilmistir.
Söz konusu müessesenin
uygulamasina yönelik 25 Temmuz 2017 tarihli ve 30134 sayili Resmi Gazete’de
yayinlanan 482 Vergi Usul Kanunu Genel Tebligi ile uygulamanin detaylari da
Maliye Bakanliginca belirlenmis bulunmaktadir. Bu yazida ilgili teblig
kapsamindaki düzenlemeler irdelenecektir.
II.
IZAHA DAVET UYGULAMASINA YÖNELIK DÜZENLEMELER
A.
Kapsam
VUK’nun 370/4 hükmü
uyarinca Maliye Bakanligi izaha davet uygulamasi kapsaminda ön tespitin
niteligini, izaha davetin seklini ve kapsamini, daveti yapacak ve yapilan izahi
degerlendirecek mercii, davet yapilacaklari, yapilan izahta kullanilacak bilgi
ve belgeler ile uygulamaya iliskin usul ve esaslari belirlemeye yetkili
kilinmistir. 482’nolu teblig uyarinca izaha davete konu edilecek hususlar söyle
belirlenmistir:
- Ba-Bs Bildirim Formlarindaki bilgilerin
karsilastirilmasi,
- Kredi karti satis bilgileri ile KDV
beyannamelerinin karsilastirilmasi,
-
Yillik beyannameler ile muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin
karsilastirilmasi,
-
Çesitli kurum ve kuruluslardan elde edilen bilgiler (odalar, barolar gibi) ile
asgari ücret tarifelerinin karsilastirilmasi,
-
Yillik gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri üzerinde yapilan indirimleri ve kanuni
oranlari asan mükelleflerin incelenmesi,
-
Dagittigi kâr üzerinden tevkifat yapmadigi tespit edilenler,
-
Geçmis yil zararlarinin mahsubu,
-
Istirak kazançlarinin ilgili hesapta gösterilmemesi,
-
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-e maddesindeki istisna, (gayrimenkul satis
kazanci istisnasi),
-
Örtülü sermaye,
-
Ortaklardan alacaklar için hesaplanmasi gereken faizler,
-
Ortaklik haklari veya hisselerini elden çikardiklari halde beyanda bulunmayan
limited sirket ortaklari,
-
Gayrimenkul alim/satim bedelinin eksik beyan edilmis olabilecegine dair
haklarinda tespit bulunanlar,
-
Gayrimenkullere iliskin deger artisi kazançlari,
-
Gayrimenkul sermaye iratlarini beyan etmeyen veya eksik/hatali beyan edenler,
-
Sahte veya muhteviyati itibariyla yaniltici belge kullanilmasi.
B.
Ön Tespit
VUK’un 370. maddesine
göre vergi incelemesine baslanilmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden
önce verginin ziyaa ugradigina delalet eden emareler bulunduguna dair yetkili
merciler tarafindan yapilmis ön tespitler hakkinda tespit tarihine kadar
ihbarda bulunulmamis olmasi kaydiyla mükellefler izaha davet edilebilir. Bu
kapsamda “ön tespit” meselesinin de açiga kavusturulmasina yönelik yetki
verilmistir.
Lakin özellikle yetkili
merciler konusunda Maliye Bakanligi’na yetki verilmesi vergilendirmede
kanunilik ilkesi açisindan tartismaya açiktir. Kanaatimce islemi yapacak olan
kisi ya da kisilerin belirlenmesi hususunun kanuni düzenlemelerde yapilmasi
daha yerinde olurdu. Zira Vergi Usul Kanununda ve Gelir Idaresi Baskanliginin
Teskilat Ve Görevleri Hakkinda Kanunda verginin tarh ve tahakkukuna yetkili kilinan
merciler yeterince açiktir. “Ön tespit” ile ilgili vurgulanmasi gereken bir
husus da niteliginin belirlenmesi hususudur. Kanun ön tespitlerin niteliginin
belirlenmesini Maliye Bakanligi’na vermistir. Ancak hakli olarak buradaki
tespitin nasil bir hukuksal islem olacagi, sekli ve yönteminin nasil olacagi
elestiri konusu yapilmistir[2].
482’nolu teblig
uyarinca ön tespit, “vergi kanunlarinin
verdigi yetki kapsaminda vergi incelemesi yapmaya ve/veya mükellefler veya
mükelleflerle muamelede bulunan diger gerçek ve tüzel kisilerden bilgi
toplamaya yetkili kilinanlar tarafindan dogrudan veya dolayli olarak elde
edilen bilgi, bulgu veya verilerin Izah Degerlendirme Komisyonuna intikal
ettirilmesi neticesinde, mezkûr komisyon tarafindan verginin ziyaa ugramis olabilecegi
ve mükellefin izaha davet edilebilecegi yönünde yapilan tespiti ifade eder”.
Ön tespitin sartlari söyle belirlenmistir.
1.
Vergi incelemesine baslanilmamis veya takdir komisyonuna sevk isleminin
yapilmamis olmasi ve
2. Ihbarda bulunulmamis
olmasi.
Bu belirlemeler zaten
ilgili Kanun maddesinde de aynen yer almaktadir. Teblige göre maddede bahsi
geçen “ihbarda bulunulmamis olmasi”, yetkili merciler tarafindan yapilmis ön
tespitle ilgili konu hakkinda, tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamis
olmasini ifade eder. Haklarinda ön tespit konusuyla ilgili ihbar bulunan
mükellefler bu konuyla ilgili olarak izaha davet edilmeyecek, ön tespitle
ilgisi bulunmayan ihbarlar ise izaha davete engel teskil etmeyecektir.
C.
Yetkili Merci
VUK 370’de ön tespiti yapacak
bir merciden bahsedilmektedir. Ancak bu merciin ne olduguna dair düzenleme
yapilmamistir. Tebligde ise bu konuya söyle açiklik getirilmistir:
“Yetkili merci, madde kapsaminda izaha daveti yapacak ve kendisine
yapilan izahi degerlendirmeye tabi tutarak izahin konusu ile ilgili nihai karar
verecek olan Gelir Idaresi Baskanligi veya Vergi Denetim Kurulu Baskanligi
bünyesinde kurulan komisyonu (Izah Degerlendirme Komisyonu) ifade eder”.
Maliye Bakanligi
yetkili mercii olarak Gelir Idaresi Baskanligi veya Vergi Denetim Kurulu
Baskanligi bünyesinde kurulan komisyonu (ya da komisyonlari) belirlemistir.
Dolayisiyla bu komisyonlar disinda herhangi bir kurum ya da merciinin davet yapmasi
ve kendisine yapilan izahi degerlendirmesi mümkün degildir. Diger deyisle
mesela uzlasma komisyonu, takdir komisyonu böyle bir islem yapamayacaktir.
Izaha davet
müessesinden faydalanabilmek için temel sartlardan biri de “ihbar”da
bulunulmamis olmasidir. Ön tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamis olmasi
kaydiyla mükellefler izaha davet edilebileceklerdir. Bir görüse göre
ihbarcilarin ihbar ikramiyelerine iliskin haklarinin korunabilmesi için ihbara
dayali tespitler, kapsam disi birakilmistir[3].
Bir baska görüse göre ise buradaki “ihbar” kavrami yeterli bir açiklama
barindirmamaktadir. Ihbarin resmi makamlara mi yapilacagi veya hangi resmi
makamlara yapilmasi gerektigi hususu yeterince açik degildir[4].
Tebligde de bu durumun açik olmadigi söylenebilir.
Nitekim Tebligin “3.1.2.
Ihbarda Bulunulmamis Olmasi” basligi altinda “Maddede bahsi geçen “ihbarda bulunulmamis olmasi”, yetkili merciler
tarafindan yapilmis ön tespitle ilgili konu hakkinda, tespit tarihine kadar
ihbarda bulunulmamis olmasini ifade eder. Haklarinda ön tespit konusuyla ilgili
ihbar bulunan mükellefler bu konuyla ilgili olarak izaha davet edilmeyecek, ön
tespitle ilgisi bulunmayan ihbarlar ise izaha davete engel teskil etmeyecektir”
seklindeki açiklamada da söz konusu durum açik degildir. Izaha davet
komisyonuna mi ihbarda bulunulmamis olmalidir? Yoksa baska bir kurum ya da
mercie mi ihbarda bulunulmamis olmalidir? Bu belirsizligini korumaktadir.
D.
Izah Degerlendirme Komisyonu
VUK 370 kapsaminda
Maliye Bakanligina verilen yetkiye istinaden, Gelir Idaresi Baskanligi ve Vergi
Denetim Kurulu Baskanligi bünyesinde yeterli sayida “Izah Degerlendirme
Komisyonu” olusturulmustur.
Gelir Idaresi
Baskanligi bünyesinde kurulan izah degerlendirme komisyonlari ilgisine göre
vergi dairesi baskanliklari ile defterdarliklara bagli olarak görev
yapacaklardir[5].
Izah Degerlendirme
Komisyonu;
a)
Kendisine intikal ettirilen bilgi, bulgu veya verilerden hareketle verginin
ziyaa ugramis olabilecegine iliskin, maddede belirtilen ön tespiti yapar.
b)
Izaha davet yazisini, teblig edilmek üzere, haklarinda ön tespit yapilanlara
gönderir.
c) Kendisine
yapilacak izahlari degerlendirip sonuçlandirir.
E.
Izaha Davet Yazisi
VUK 370 uyarinca
mükelleflerin izaha davet yazisi ile süreç baslayacagindan 482 no’lu teblig
kapsaminda bu konuya da yer verilmistir. Buna göre komisyon tarafindan
haklarinda ön tespit yapilanlara, gerekli açiklamalarin yer aldigi “Izaha Davet
Yazisi” Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarinca teblig olunur. Izaha davet
yazisinda asagidaki hususlara yer verilir:
a) Izaha davet
yazisinin tebligi tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ön tespitle ilgili
olarak gerekli izahin yapilmasi ve yapilan izah sonucu Komisyonca, vergi
ziyaina sebebiyet verilmedigi ve beyanname verilmesini gerektirir bir durum
bulunmadiginin anlasilmasi halinde söz konusu ön tespitle ilgili olarak vergi
incelemesi ve takdir komisyonuna sevk islemi yapilmayacagi,
b) Izaha davet
yazisinin tebligi tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde izahta
bulunulmamasi halinde Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinde yer alan
indirimli ceza uygulamasindan yararlanilamayacagi ve mükellefin vergi
incelemesine ya da takdir komisyonuna sevk edilecegi,
c) Izahin yapildigi
tarihten itibaren 15 gün içerisinde, hiç verilmemis olan vergi beyannamelerinin
verilmesi, eksik veya yanlis yapilan vergi beyaninin tamamlanmasi veya
düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmis bulunan vergilerin, ödemenin geciktigi her
ay ve kesri için 6183 sayili Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette
uygulanacak gecikme zammi oraninda bir zamla (izah zammi[6])
ayni sürede ödenmesi sartiyla vergi ziyai cezasinin ziyaa ugratilan vergi
üzerinden %20 oraninda kesilecegi,
ç) Izahin yeterli
görülmemesi halinde mükellefin vergi incelemesine ya da takdir komisyonuna sevk
edilebilecegi,
d) Mükellefin, yapacagi
izahi desteklemek amaciyla basta defter ve belgeler olmak üzere Vergi Usul
Kanununun 3 üncü maddesi kapsaminda her türlü delili sunabilecegi,
e) Davet konusu ön
tespitle ilgili olarak Vergi Usul Kanununun 371 inci maddesinde yer alan
pismanlik hükümlerinden yararlanilamayacagi.
Sahte veya muhteviyati
itibariyla yaniltici belge kullanma fiilinin islenmis olabilecegine dair
yapilan ön tespitlerle ilgili olarak, toplam mal ve hizmet alislari ya da sahte
veya muhteviyati itibariyla yaniltici olarak kullanilmis olabilecek belgelerin
tutarinin net bir sekilde belirlenemedigi durumlarda, bu Teblig ekinde yer alan
“Toplam Mal/Hizmet Alislari ile Kullanilan Sahte veya Muhteviyati Itibariyla
Yaniltici Belgeler Listesi” teblig edilecek izaha davet yazisina eklenir.
Izaha davet müessesesi
VUK’nun 359 uncu maddesinde yer alan fiillerle vergi ziyaa yaratilmis
durumlarda uygulanmayacaktir. Ama “sahte veya muhteviyati itibariyla yaniltici
belge kullanma fiili” (düzenleme kapsam disi) açisindan bir ayricalik
belirlemistir. Buna göre yapilan ön tespitlerde, kullanilan sahte veya muhteviyati
itibariyla yaniltici belge tutarinin; her bir belge itibariyla 50 bin Türk
lirasini geçmemesi ve mükellefin ilgili yildaki toplam mal ve hizmet
alislarinin %5'ini asmamasi kaydiyla mükellefler izaha davet edilebilecektir.
Böylece yüksek miktarda mal ve hizmet alislari olan ancak bu alislarinin
arasinda (bilmeden) sahte veya muhteviyati itibariyle yaniltici belge kullanan
mükelleflere de bir kolaylik taninmasi amaçlanmistir. Ancak bu durumlarda vergi
suçu raporlarinin akibeti belirsizdir.
Izaha davet müessesesi
tarhiyat asamasina iliskin getirilmistir. Dolayisiyla burada gecikme faizi
yerine tahsilat asamasina özgü bir düzenleme olan gecikme zammina yer verilmesi
dogru bir düzenleme olmamistir. Zira gecikme zammi 6183 sayili Kanun’un 51.
maddesi uyarinca “Amme alacaginin ödeme
müddeti içinde ödenmeyen kismina vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için”
uygulanmaktadir. Ortada henüz ödeme müddeti belli olan bir borç
bulunmamaktadir. Bunun yerine VUK 112 maddesinde yer alan gecikme faizi
uygulamasi getirilmesi ve “kanunlarinda
belirtilen ve tarhiyatin ilgili bulundugu döneme iliskin normal vade tarihinden
itibaren, son yapilan tarhiyatin tahakkuk tarihine kadar” seklinde bir
düzenleme daha yerinde olacaktir. Bu görüsümüzü destekleyen hakli bir örnege
göre[7] “Kasim 2012’de KDV beyannamesini vermemis bir
mükellef, izaha davetini takiben 15 gün içinde beyannamesini verir ve vergi ve
cezayi öderse, gecikme zammi alinamaz”.
III.
SONUÇ
01.09.2017 tarihinden
itibaren uygulamaya girecek olan 482 No’lu VUK Genel Teblig ile izaha davet
müessesesinin uygulanmasina yönelik hususlar tespit edilmistir.
Izaha davet müessesesi
iyi niyetle ve hem idare hem de mükellefler açisindan barisçil bir çözüm yolu
olarak getirilmistir. Iyi niyetle uygulandiginda amacina hizmet edecegine süphe
yoktur. Uzlasma, cezada indirim, pismanlik ve islah gibi müesseselerin yaninda
ne kadar etkin kullanilacagi ise zamanla kendini gösterecektir. Maliye
Bakanliginin yayinlamis oldugu teblig ise kanaatimizce yetersizdir.
·
Bandirma Onyedi Eylül Üniversitesi, IIBF, Maliye Bölümü.
[1] 09.08.2016 Tarihli ve 29796
sayili Resmi Gazete.
[2] Turgut Candan, “Vergi Usul Hukukunda Yeni Bir Müessese: Izaha Davet”, 15.08.2016,
https://turgutcandan.com/2016/08/15/vergi-usul-hukukunda-yeni-bir-muessese-izaha-davet/, (Erisim: 15.08.2016).
[3] Bumin Dogrusöz, “Izaha Davet”, Dünya Gazetesi, 23.08.2016.
[4] Candan, a.g.m.
[5] Vergi dairesi baskanliklarinda
olusturulacak komisyon, vergi dairesi baskani veya grup müdürünün
baskanliginda, vergi dairesi müdürlerinden veya müdürlerden, defterdarliklarda
olusturulacak komisyon, defterdar veya defterdar yardimcisinin baskanliginda,
gelir müdürü ile vergi dairesi müdüründen olmak üzere toplam üç kisiden olusur.
Vergi dairesi baskanliklari bünyesinde birden fazla komisyon kurulmasi
mümkündür. Vergi Denetim Kurulu Baskanliginda ve Baskanlikça uygun görülen Grup
Baskanliklarinda olusturulacak Izah Degerlendirme Komisyonu, Baskanlik
tarafindan biri komisyon baskani olarak belirlenecek üç vergi müfettisinden
olusur. Ayrica, söz konusu komisyonlar için yeteri kadar yedek üye seçilir. Vergi
Denetim Kurulu Baskanligi veya Grup Baskanliklari bünyesinde birden fazla
komisyon kurulmasi mümkündür.
[6] Vergi hukukuna yeni bir kavram
daha ilave edilmis oldu. Gecikme zammi, pismanlik zammindan sonra “izah zammi”
kavrami da yerini almistir.
[7] Dogrusöz, a.g.m.