SIRKETLERDE ISTIRAK HISSELERI VE TASINMAZ MAL SATISI ISTISNASI

09.05.2016 Dr. Veysi SEVIG- 3357 görüntülenme YAZDIR

Sirketlerde istirak hisseleri ve tasinmaz mal satis istisnasi

Dr. Veysi Sevig

 ITO HABER GAZETES / 09 Mayis 2016

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-e maddesi uyarinca kurumlarin aktiflerinde iki tam yil süreyle kayitli bulunan tasinmazlarin, istirak hisseleri, intifa senetleri ile rüçhan haklarinin satisindan dogan kazançlarinin belli kosullar çerçevesinde kurumlar vergisinden bagisik tutulacagi hususu hükme baglanmistir.

Kanun maddesinde sözü edilen “Tasinmaz kavrami” Arazi(üzerindeki bina dahil) kat mülkiyet kütügüne kayitli bagimsiz bölümler ile tapu siciline müstakil ve daimi olmak kosuluyla ayrica kaydedilen haklar tasinmaz olarak kabul edilerek istisnadan yararlandirilmaktadir.

“Istirak Hissesi” ise SPK hükümlerine göre kurulan yatirim ortakliklari hisse senetleri dahil olmak üzere Anonim Sirket hisse senetleri ile Limited sirketlere ait istirak paylari, eshamli komandit sirketlerin komanditer ortaklarina ait ortaklik paylari, is ortakliginda mevcut ortaklik paylari, kooperatiflere ait ortaklik paylari istirak hissesi olarak istisna kapsaminda olup, kollektif sirket ortaklari ile komandit sirketin komandite ortaklari tüzel kisiligi bulunmadigindan kurumlarin bu ortaklik hisselerini edinmeleri halinde istirak hissesi istisnasi geçerli olmamaktadir. Diger yandan SPK’nin düzenleme ve denetimine tabi fonlarin katilma belgeleri ise istirak hissesi olarak kabul edilmemektedir. Buna karsilik kurucu ve intifa hisse senetleri ile rüçhan hakki senetleri istisna kapsamindadir.

Kurumlar Vergisi’nin 5/1-e kapsamindaki istisna kazanç; tasinmazlarda maliyet degeri ile satis bedeli arasindaki farktir. Bu baglamda maliyet bedeline giderlerden tasinmaz maliyetine aktarilan paylar dikkate alinmamaktadir.

Mevcut düzenleme çerçevesinde söz konusu istisna hükmünden tam ve dar mükellefler ile kooperatifler, iktisadi kamu kuruluslari dahil tüm kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilmektedirler.

Tasinmaz veya istirak hissesini elden çikaran kurumun, iki tam yil süre ile aktifte tutulma süresinin hesaplanmasinda dikkate alinmasi gereken hesaplamanin gün hesabina göre yapilmasidir.

Diger yandan istirak hissesi satin alinma yoluyla edinilmis olursa satin alma tarihi; sirket kurulusu veya sermaye artirimi yolu ile edinilmisse ticaret siciline tescil tarihi; rüçhan hakki kullanilarak itibari degeriyle edinilmisse, rüçhan hakki veren istirak hissesinin edinme tarihi esas alinacaktir. Örnegin 05.05.2012 tarihinde edinilmis istirak hissesinin rüçhan hakki kullanilarak 10.07.2013 tarihinde itibari degeriyle yeniden istirak hissesi alinmis olursa bu takdirde 05.05.2012 tarihi dikkate alinarak 06.05.2014 tarihinde iki yillik sürenin dolmus oldugu kabul edilecektir. Rüçhan hakki nedeniyle itibari degerinden farkli bir degerle hisse senedi iktisap edilmesi halinde; bu hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak, eski hisse senetleriyle iliskilendirilmeksizin, fiilen kurumun aktifine girdikleri tarihin esas alinmasi gerekmektedir.

Kurumlar vergisi mükelleflerinin, ayni kuruma ait farkli tarihlerde iktisap ettikleri hisselerinin bir kismini satmalari halinde, söz konusu istirak hisselerinin iki tam yil aktifte yer almalari kosulunun gerçeklestirilip gerçeklestirilmediginin belirlenmesinde ilk giren ilk çikar(FIFO) yöntemine göre hesaplarin yapilmasi gerekmektedir.

Tasinmalarda iki yillik sürenin baslangici tapuya tescil tarihidir. Kurumlar tarafindan, insaati henüz tamamlanmayan, fiilen kullanma olanagi da bulunmayan, binalarin satilmasi söz konusu olursa bu durumda kurum aktifinde iki tam yil kayitli olmasi kosuluyla, sadece binanin arsasinin satis kazancina tekabül eden kismi kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. Ancak, arsa üzerinde insa edilen ve aktife kaydedilen binanin, kurum adina tapuya tescil edilerek satilmasi halinde, satilan binanin iki yillik aktifle bulundurulma süresinin baslangiç tarihi olarak, insaatin tamamlandigi ve bina olarak kullanilmaya baslandigi tarih esas alinir.

Istisna; elde edilen kazancin yüzde 75’ine uygulanmakta olup, kazancin yüzde 25’i vergiye tabi tutulmaktadir. Ancak bu farkin sermayeye eklenmesi zorunlu degildir. Buna karsin saglanan kazancin satisin yapildigi yili izleyen yildan itibaren bes yil süre ile özel fon hesabina alinmasi gerekmektedir.

Diger yandan satis bedelinin satisi izleyen iki yil içerisinde tahsil edilmesi öngörülmüstür. Dolayisiyla satisi takip eden iki tam yil içerisinde tahsil edilemeyen hasilata isabet eden kazanç istisnadan yararlandirilamaz.

Tahsilatin nakit yapilmasi gerekmektedir. Ancak nakde tahvili mümkün olan altin, Devlet Tahvili, Hazine Bonusu, Toplu Konut Idaresince çikarilan veya borsada islem gören hisse senetleri, bonolar ile de yapilan ödemeler tahsilat olarak kabul edilmektedir.