Kur
farklari ve KDV uygulamasi
Osman
Arioglu
ITO
HABER / 18 Nisan 2016
Bu kösede çogu zaman dile getirdigimiz temel bir
gerçek var; o da vergi isin esasi degil, isin sonucudur. Ancak ticari hayati da
en çok etkileyen unsurlardan biridir vergi. Zaten bu nedenle Anayasamizda,
“vergi kanunla konulur ve kaldirilir” hükmü konulmustur. Uygulamada ise zaman
zaman ikincil mevzuatla adeta verginin konuldugu veya vergiye tabi olmasi
gereken bir durumun vergi disi birakilabildigi görülmektedir.
Katma Deger Vergisi Kanunu (KDVK), Özel Tüketim
Vergisi ve Özel Iletisim Vergisi bir kenara birakilirsa en yeni vergi
durumundadir. Ancak KDV halkin neredeyse tamamini en azindan vergi ödeyicisi
olmak bakimindan ilgilendirdigi için kamuoyunda en çok taninirligi olan vergi
kanunu durumundadir.
VERGININ KONUSU VE VERGIYI DOGURAN OLAY
Bizim bugün isik tutmak istedigimiz konu, yazinin
basliginda da yer alan kur farklarinin KDV’ye tabi olup olmadigi konusudur.
Bunun için KDV açisindan verginin konusuna neyin girdiginin ve vergiyi doguran
olayin nasil meydana geldiginin iyi bilinmesi gerekir. KDVK 1’inci maddesinde
verginin konusu mal teslimi ve hizmet ifasi olarak belirtilmistir. Teslim
sayilan haller ve hizmet ifasina iliskin özel durumlar da yine kanunun 3 ve
5’inci maddelerinde belirtilmistir.
KDV açisindan bilinmesi gereken diger durum vergiyi
doguran olayin ne oldugu ve ne zaman meydana geldiginin hatirlanmasidir. KDVK
10’uncu maddesinde vergiyi doguran olay açiklanmistir. Maddeye göre temelde KDV
açisindan vergiyi doguran temel durum mal teslimi ve hizmet ifasidir. Maddede
sayilan diger durumlar örnegin ithalat yine bir teslim veya hizmet ifasini
içermektedir. Ancak kanun koyucu bazi konularda tereddüde yer birakmamak için
vergiyi doguran olayi maddede ayrica sayilmistir. Aslinda onlarda da temel
prensip olan teslim veya hizmet olmakla beraber vergiyi doguran olayin ne zaman
meydana geldigini belirlemek bakimindan maddede özel düzenleme yapilmistir.
Örnegin kesintisiz teslim ve hizmetin oldugu elektrik ve su verilmesi
islemlerinde tahakkukun yapilmasi ile teslim veya hizmetten önce faturanin veya
belgenin düzenlenmesi durumunda da belge düzenlenmesi ile vergiyi doguran
olayin olustugu özel olarak belirlenmistir. Ayni sekilde ithalatta da vergiyi
doguran olayin gümrük vergisine tabi durumlarda gümrük vergisi ödeme
mükellefiyetinin baslamasi, diger durumlarda gümrük beyannamesinin tescili
olarak belirtilmistir.
KUR FARKI FINANSMAN HIZMETI MIDIR?
Bu açiklamalar çerçevesinde kur farklarinin mahiyetini
degerlendirmeye çalisalim. En temel konu kur farki bir teslim olmadigina göre
bir hizmet ifasi midir, sorusuna cevap verilmesidir. Kur farkinin bir teslim
olmadigi açiktir. O zaman kur farki bir hizmet ifasi midir? Buna bakmamiz
gerekir. Kur farki, vade farki gibi bir finansman hizmeti mahiyetinde midir?
Finansman hizmeti için hizmetten yararlanan tarafin bir menfaat saglayacagini
kesin olarak bilmesi gerektigi gibi hizmetin tutarinin da baslangiçtan belli
olmasi gerekir. Örnegin vade farki bir finansman hizmetidir. Çünkü vade
farkinin tutari geçen süreye bagli olarak baslangiçtan bellidir. Oysa kur farki
lehe olabilecegi gibi aleyhe olmasi durumu da söz konusudur. Hal böyle olunca
da kur farkinin aslinda bir finansman hizmeti olmadigi nettir.
Konuya idarenin bakisi uzun zamandir kur farkinin
KDV’ye tabi oldugu yönündedir. Ancak Danistay kur farklarinda bir hizmet ifasi
durumu olmadigini degerlendirerek KDV uygulanmamasi gerektigi görüsünü muhtelif
kararlari ile belli etmistir. Bize göre de burada Danistay’in görüsü yasanin
lafzina ve ruhuna daha uygundur. Idarenin süregelen görüsü ve uygulamasi
kanunun zorlanmasi mahiyetindedir. Vergi idaresinin bu görüsünü yeniden gözden
geçirmesi mükellef odakli idare anlayisi bakimindan son derece önemlidir.